Mustafa Belgeseli Can Dündar ve 32 Gün, Turgut Özakman
- Son Güncelleme: Çarşamba, 06 Haziran 2018 13:01
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 8958
Turgut Özakman ve Can Dündar
Banttan yayınlanacak olan 32 Gün programında konuklar Can Dündar ve Turgut Özakman. Mehmet Ali Birand'ın daha önce çok sayıda kişinin katıldığı programa sadece 2 kişi davet etmesi ilginç. Konu son günlerin en çok tartışılan konusu. Mustafa Filmi.
Can Dündar gördüğü baskı karşısında çok önceden tanıdığı ve ondan çok şey öğrendiği Mehmet Ali Birand'ın 32. Gün programına konuk oluyor ve karşısında da Çılgın Türkler yazarı Turgut Özakman var. Buraya kadar bir sorun yokmuş gibi görünüyor. İki konuk, bir konu ve Mehmet Ali Birand.
Tartışma ve Yazı
Can Dündar'ın bu günkü yazısını okuyunca yazı ve program ile biraz daha derinden ilginmek gerektiğini düşünüyorum.
Şöyle diyor Can Dündar yazısında "Sonunda Mehmet Ali Birand 32. Gün’de, “Mustafa” tartışması için Turgut Özakman’la beni davet edince, dün kapısını çaldım, “Hocam gelin şu filmi birlikte izleyelim” dedim.“Memnuniyetle” kabul etti ve beni evine buyur etti.
Kitaplar, anılar, yorumlar arasında unutulmaz 4 saat geçirdik birlikte..."
Sonunda kelimesi Mehmet Ali Birand'ın böyle bir program yapmak istemediğini ancak Can Dündar'ın düştüğü zor durumdahn kurtarmak için kabul ettiğini gösteriyor olabilir mi? Yine yazılanlardan anlıyoruz ki Turgut Özakman annesinin arkadaşı. "Özakman, annemin Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nden çalışma arkadaşıdır. Bir kez daha yazmıştım, annem sigara içmeye onun yanında alışmış; yıllarca da tiryaki olarak kalmıştı."
Anlaşılan o ki Can Dündar 32. Gün'e katılmadan önce Turgut Özakman'ı etkilemeye çalışıyor. Bir programa katılan kişi programdan önce programda konuşulacak konu ile ilgili olarak neden konuşma gereği hisseder ki. Çıkar konuşur ve savunur. Bunca yıl program moderatörlüğü yapan biri için bundan kolayı olmasa gerektir.
"Birlikte izlemeye koyulduk.
İzledikçe gözlerine inanamadı.
“Böylesine acımasızca yerden yere vurulan, hakkında kampanyalar açılan film bu mu”ydu?
“Ne vardı ki bunda?”
“Hayret...hayret...hayret...” diye tepkisini gösterdi Turgut Hoca...
Bu kampanyanın nasıl açıldığına inanamadığını söyledi.
Önündeki internet mesajlarında suçlanan sahneler, filmde yoktu bile...
İzlerken sorular sordu, notlar aldı.
Eleştirileri, katılmadığı noktalar yok muydu?
Vardı; hem de pek çoktu."
Yazı bu şekilde devam ediyor. Sonrasında ise yazılanlar şunlar.
"Bütün eleştirilerini, maddi hata saydığı yerleri, yanlış anlaşılmasından endişelendiği sahneleri, kendi deyimiyle “bir hoca gibi, bir baba gibi”, müşfik bir yaklaşımla birer birer, madde madde sıraladı. Düzeltilmesini istedi.
Cevaplarımı sabırla, anlayışla dinledi.
Ama sonunda “filme haksızlık edildiğini” söyledi; büyük emek ürünü olduğunu teslim etti."
Bu şekilde okunduğunda herşey yolunda gibi görünse de Can Dündar 32. Gün programında kendisini kurtarabilecek tek kişi olarak Turgut Özakman'a sarılmış durumda. Sonunda filme haksızlık edildiğini söylerken herhalde uzun geçen ikna konuşmalarından sıkılmış olsa gerektir ve hak verir görünmektedir, Turgut Özakman.
Can Dündar bu şekilde Turgut Özakman'ı ikna ettiğini düşünse de, Turgut Özakman'ın cevabı aslında ikna olmadığını, dostluk ve anne ile arkadaşlık adına eleştirilerinde yumuşak davrandığını ifade ediyor.
“Dediğim noktaları mutlaka düzelt. Ben de eşimi alıp sinemada da izlemeye gideceğim” diyerek beni uğurladı.
Bu demektir ki Turgut Özakman filmi şu anda yayında olan hali ile görmek istememektedir. Filmin düzeltildikten sonra görülmek istenmesi bunu net olarak göstermektedir. Zaten film düzeltilirse veya değişiklik yapılırsa o zaman da Mustafa Filmi olmayacak, Turgut Özakman'ın istediği bir film haline gelecektir. Can Dündar için double-bind atmıştır ama kendi yazdığı yazısında bunun farkında değildir.
32.nci Gün
Kısaca Can Dündar, programa katılacağı Turgut Özakman ile 4 saat katılacağı program üzerinde görüşme yapmış ve ondan sonra da program için kayıt yapılmış olması sonuç olarak Can Dündar'ın baskılardan iyice sindiği Mustafa'yı yapmaktan dolayı kurtarıcıya ihtiyaç düyduğu söylenebilir. Ancak kurtarıcı olarak gördüğü Turgut Özakman Can dündar evinden ayrılırken "Sabır..... Ya Sabır" demiştir. Can Dündar bunu "Aklımda, giderayak şefkatle kulağıma fısıldadığı şu söz kaldı en çok:“Sabır... ya sabır!” Aslında bu söz sabret gibi anlaşılıyorsa da, Turgut Özakman Can Dündar'a yaptığı hatalara sabrederek katlanması ve kendisinin çok fazla yardım edemeyeceğini de söylemektedir.
32 gün programını ilgi ile izleyeceğim tabii ki. Program Can Dündar'in kurtuluş Savaşı'na dönüşecek mi? göreceğiz.
Cengiz Eren
Not. Dün akşam programı izlediğimde özellikle Turgut Özakman'ın söyledikleri karşısında Can Dündar'ın geri adım atması, Can Dündar'ın bu filmi kötü niyetle çekmediğini ancak kurgunun dikkatsizce yapıldığını da gösteriyor. Kendisini fazla savunamamış olması tabii ki kendisi açısından hoş bir durum değil. Mehmet Ali Birand'ın destekleri de tabii ki önemli. Tabii ki Can Dündar'ın filmi hazırlarken Turgut Özakman'ı danışman olarak almaması ise önemli hatalarından biri olmuş. Bunu neden yapmadı bunu bilebilmemiz de mümkün değil. Kendisine yeni çalışmalarında başarılar diliyoruz. Ancak bu darbe etkisini Can Dündar üzerinde oldukça uzun bir süre hissettirecektir.
Cengiz Eren
NLP Uzmanı ve Eğitmeni
29 Ekim 2008 Kozyatağı