15 temmuz

 

  • Devşirme Posta NLP

    fetullah gülen devşirme

    El Condor Pasa

    Zarzuela isimli tiyatro eserinin müziğidir, El Condor Pasa. Özgürlüğün şarkısı olmuştur, Peru'da ve Peru milli değeri olduğu 2004 yılında kabul edilmiştir. Bu şarkı ingilizce sözlerle Bridge Over Troubled Water isimli albümünde Simon ve Garfunkel tarafından seslendirilir. Adı “If I could” 'dur ve albüm Amerika müzik listelerinde 152 hafta birinci sırada yer alarak rekor kırar.

    Sarkı içinde yazılan “I'd rather be a hammer than a nail” ( çivi olmak yerine çekiç olmak isterdim) sözleri bu anlamda önemli. Çivi yerine çekiç olmak daha iyi görünüyorsa da, çekicin kimin elinde olacağı hiç aklımıza gelmeyecektir, bu şarkıyı dinlerken.


    Devşirme

    Son darbe teşebbüsünü yapanlar çivi ise, çekiç kim ve çekiç kimin elinde. Zeki ve gelir seviyesi düşük ailelerin çocuklarının ele alınıp, onların yetiştirilmesi ve bir yerlere köstebek olarak yerleştirilmesi ve sonra da bunların kullanılması. Devşirilmiş çocuklar büyüdüklerinde kendisine bu fırsatları sağlayan kişiye/kişilere bağlılık duymaya devam edecek, ne söylenirse yapmaya devam edeceklerdir.

    Darbe teşebbüsünü yapan bu kişilerin uzun yıllardır kendilerini gizleyen insanlar olduğunu görüyoruz. Devşirilmiş ve kendilerini gizlemiş kişiler. Ve bunlar bir gün ortaya çıktılar darbe teşebbüsü ile, insanların üzerine ateş saçtılar, yüzlerce kişi şehit oldu ve yaralandı. İnançları içinde insan değeri olmadığı anlaşılıyor. Kendi insanının üzerine ateş açmak, kendi insanını düşman gibi görmek anlaşılır gibi değil. İnsan sevgilerinin olmadığı anlaşılıyor.

    Fetullah Gülen ve Beddua Konuşması

    Hocası Said'i Nursi VAN'da yaşamışken, kendisi PennsilVANia'da yaşayan Fethullah Gülen ise, meşhur Beddua konuşmasında olacaklara ait mesajları veriyordu. Şöyle diyordu.

    “Dinin Ruhuna aykırı birşeyler yapmışlarsa,

    Yaptıkları şey Kuran'ın temel disiplinlerine aykırı ise,

    Sünneti Sahiya'ya aykırıysa,

    İslamın hukukuna aykırıysa,

    Modern hukuka aykırıysa,

    Demokratik telakkilere aykırıysa,

    Allahbizi de onları da yerlerin dibine batırsın.

    Evlerine ateş salsın,

    Yuvalarını başlarına yıksın,

    Ama öyle değilse hırsızı görmeden hırsızı yakalıyanın üzerine gidenler,

    Cinayeti görmeyipte masum adamlara cürem atmak süretiyle onları karalamaya çalışanlar,

    Allah onların evlerine ateşler salsın,

    Yuvalarını yıksın,

    Birliklerini bozsun,

    Duygularını sinelerinde bıraksın,

    Önlerini kessin,

    Birşey olmaya imkan vermesin,”

    Burada Din, Kuran, Sünneti Sahiha, İslam Hukuku, Modern Hukuk, Demokratik Telakkiler tanımları Fetullah Gülen'in zihnindeki hiyerarşiyi göstermektedir. Din'in Kuran'dan önce gelmesi de önemli bir gariplik sayılabilir.

    15 Temmuz

    Aslında bu konuşmasında 15 Temmuz kalkışmasında neler yapılacağına dair mesajları verdiğini anlıyoruz. Bir çok yere ateşler yağdı, insanlar öldü, yaralandı, düzenleri bozuldu. Bu hareketlenme sessiz Türk insanının sahaya inmesiyle önlendi. Bence en önemli değişim bu. Türk insanı kendisine, bizler de Türk insanına güvendiğimizde sorunlar kolaylıkla hallolacaktır.

    Buradan anlaşılan şey herhangi bir şeyi kendinizden daha fazla önemsiyorsanız sorun yaşarsınız. Ayrıca Ne çekiç, ne çivi olmaya da gerek yok. Kendiniz gibi olmak en önemlisi. Tabii Karar her zamanki gibi sizin.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

     

     

     

  • Fetullah Gülen'in Dil Motifleri

    Fetullah Gülen Dil MotifleriYıllar Önce Hazırlanan bir yazı. Bu yazıda Fetullah Gülen'in Dil Motifleri incelenmekte ve sonuçları yorumlanmaktadır.  Özellikle  kurduğu şu cümle "‘Keşke bizim basiretli,firasetli, ileriyi gören idarecilerimiz olsaydı (!) Ve keşke yarınlara ait şimdiden vizyona konulmuş plan ve programlarımız olsaydı! Böylece ‘Adriyatik’ten Çin Seddine kadar’ sözleri havada kalmaz, ülkemizi gelecekte o konuma taşıyacak ciddi adımlar atılmış olurdu’aslında herşeyi açıklıyor. Yıllar sonra anlıyoruz ki, önce devleti ele geçirmek ve sonra da iktidarı ele geçirmek gibi bir mesajı kitaplarında anlatmış. Zamanı geldiği düşünüldüğünde ise, !5 Temmuz kalkışmasını görüyoruz.  Niyeti çoktan belli imiş. "Adriyatik'ten Çin Seddine kadar varız." sözlerini ise o dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman demirel söylemiş ve ardından Türkiye önemli bir kriz dönemine girmişti.

    Fethullah Gülen’in Dil Motifleri

    Son zamanlarda kendisinden çok bahsedilen ve bir fenomen haline geldiği söylenen, kasetleri televizyonda haber birinci konusu olan ve sonra nasıl olduysa üzerinde hiç konuşulmayan bu kişi insanları nasıl etkilemekte. Yaptıklarına bakılırsa gerçekten okulları ile dershaneleri ve finans kurumları ile büyük bir organizasyonu kurabilmiş veya kurdurabilmiş olan Fettullah Gülen’in ne yaptığı ile değil nasıl yaptığı ile ilgileneceğiz bu yazımızda. Ne söylediğine değil nasıl söylediğine söyledikleri altında yatan derin yapı anlamlarının neler olduğunu kavramaya çalışacağız. Bu konuda bize kitapları kaynak olacak ve kitaplarından alıntılarla yüzey ve derin yapı mesajlarını incelerken Neuro Linguistic Programming NLP  tekniklerinin farkında olarak veya farkında olmadan nasıl kullanıldığına bakacağız. Sonuçta bunları Fettullah Gülen yapabiliyorsa biz de yapabiliriz hatta onlardan daha fazlasını yapabiliriz. Ama bunu onun yaptığı gibi yapmamak gereğini de hiç unutmamalıyız.

    Fasıldan Fasıla Kitabı Sayfa 300

    ‘Soru: Trafik Kazalarında ölenler Şehit Olur mu ? Cevap: Müslümansa evet. Fakat, arabada Evrad’ü ezkar ile meşgul olmalı,her zaman Cenab-ı Hakk ile irtibat korunmalı ve ne maksatla olursa olsun, seyahat ederken ölümün bizi her an gelip yakalayabileceği endişesiyle sürekli hazırlıklı olmalıyız... olmalıyız ve uygunsuz bir vaziyette yakalanmamaya gayret sarfetmeliyiz. Hizmet adına yapılan seyahatlerde boşalmak için gülüp konuşmalar olabilir; ama bunlar ahireti unutturacak derecede malayani olmamalıdır.’

    İlk cümlede müslüman olmayanların ne olacağı belli değildir. Müslüman olanlarında nasıl müslüman olmaları gerektiği zaten bu kitabın genelinde anlatılmaktadır. Herzaman Cenab-ı Hakk ile irtibat korunmalı cümlesi sürekli dua edilmesini veya kuran okunmasını ifade etmektedir. Bu içeriği boş bırakılmış cümlede kişiler boşluğu din ve Kuran’ı Kerim ile boşluğu doldurmaktadırlar. Ölümün her an biz yakalayabileceği endişesiyle hazırlıklı olmalıyız.... olmalıyız ve uygunsuz vaziyette yakalanmamalıyız. Ölüm endişesinin burada verilmesini bir anlamı yoktur. Çünkü bir önceki cümlede ifade edildiğine göre trafik kazasında ölürsek ve müslüman isek şehit olacağız. Burada ölüm yerine başka bir kelime , mesela devleti koyduğunuzda ortaya çıkan anlam değişikliği hepinizi şaşırtabilir. ‘Hizmet adına yapılan seyahatlerde bazen boşalmak için gülüp- konuşmalar olabilir; bunlar kesinlikle ahireti unutturacak derecede malayani olmamalıdır.’ Malayani kelimesi boş ve faydasız anlamında bu cümle içinde kullanılmıştır. Bu cümlelerin söylenmiş olması kişilerin çok yaptığı bir işte, araba kullanırken bile neler yapmaları gerektiği Fettullah Gülen tarafından planlanmakta ve yönetilmekte, tehlikelere karşı hazırlıklı olunması gerektiği ve hazırlıksız yakalanmamak için neler yapılması gerektiği anlatılmaktadır. NLP açısından bakıldığında bu cümleyi okuyan kişilerin kaza yapma ihtimali artmakta, tesbih çekerek veya dua ederek araba kullanan kişiler kolaylıkla onun tanımıyla şehit olmaktadır. Uyarılar uyarıldığımız konularda korku üretiyorlarsa, bu korkuların gerçekleşme oran tabii ki çok daha fazladır.

    Fasıldan Fasıla Sayfa 153

    ‘Demokrasi ile uğraşmaya gelince; daha önceleri de çeşitli vesilelerle ifade ettim: Bırakın böyle şeyleri; bunlar bize ait meseleler değil.’Bu cümlede demokrasi, demokratik düzen, bağlı olarak laiklik konuları, Bırakın böyle şeyleri, bunlar bize ait meseleler değil şeklindeki emirle insanların beyninde demokrasi fikri yokedilmeye çalışılmaktadır.

    Fasıldan Fasıla Sayfa 258

    Süper Güç Çin (!) ve Gizli Hesaplar Bu yazıda ABD Japonya işbirliğinin Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Rusya’nın çökmesi ile ortaya çıkan durumun değerlendirmesi yapılmakta ve ABD’nin Türk Cumhuriyetlerinin Rusya’dan uzaklaşmasını engellemeye çalışması anlatılmaktadır. ‘Keşke bizim basiretli,firasetli, ileriyi gören idarecilerimiz olsaydı (!) Ve keşke yarınlara ait şimdiden vizyona konulmuş plan ve programlarımız olsaydı! Böylece ‘Adriyatik’ten Çin Seddine kadar’ sözleri havada kalmaz, ülkemizi gelecekte o konuma taşıyacak ciddi adımlar atılmış olurdu’

    Bu paragrafta idarecilerimizin basiretsiz, firasetsiz, ileriyi göremez olduğu ilk cümlede ifade edilmekte. Keşke ve olsaydı kelimeleri ile bu gerçekleştirilmektedir. Ve keşke ile başlayan cümlede yarınlara ait plan ve programların olmadığı da ifade edilmektedir. Adriyatik’ten Çin Seddine Kadar cümlesini söyleyen o günkü Cumhurbaşkanının sözlerinin hiçbir anlam ifade etmediği -ilk cümledeki genelleme ile idarecilerimiz içinde bu cümleyi söyleyen Cumhurbaşkanımız’da zaten vardır- söylediği sözlerin havada kalması çok normal olduğu ifade edilmektedir. Son cümlede ise o konum belirsizdir ciddi adımlar belirsizliği arttırmaktadır. Bu cümle neden söylenmiş olabilir. Başlangıçta verilen uluslararası ilişkilere ait bilgilerden sonra bu cümle neden söylenmiş olabilir. İdarecilerimiz yok, planlarımız yok, idarecilerimizin sözleri havada, ülkemizi o konuma kim taşıyabilir. Tabii ki dinleyen ve okuyan kişiler ortaya çıkarılan bu boşluğu bir kişi ile doldurabilir. O da Fettullah Gülen’in kendisidir. Böylece onlara idareci olmak istediğini ve ‘Adriyatik’ten Çin Seddine Kadar’ cümlesini dikkatimize sunması da onun o konumdaki o idareci olmak istediğini anlatmaktadır.

    Sonsuz Nur Sayfa 170

    ‘Erbabına göre bir sihirli asa da onun elinde vardır ve iklimine giren mutlaka büyülenir." ‘Bir sihirli asa da onun elinde vardır’ cümlesi önemlidir ve bu asanın başka kimin elinde olabileceği sorgulanmaktadır aslında ve iklimine girildiğinde büyüleyebilen ve yaşayan bir başka kişi var mıdır sorusu ile boşluk doldurulacak, soruya verilecek cevap Fettullah Gülen’den başkası olamayacaktır.

    Fetullah Gülen’in kitaplarında, söylemlerinde, bu ve buna benzer binlerce örnek bulunabilir. Kitaplarında verilmek istenen temel mesaj , Kuranı Kerim’i en iyi ben yorumlarım, Hazreti Muhammedi en iyi ben hissederim, Said’i Nursi en iyi ben anlarım ve ben olmam gerektiği gibi olmalıyım ve dünya imamı ben olmalıyım mesajıdır.

    Neuro Linguistic Programming ile olan bağlantı nedir burada. Dil motiflerini büyük bir ustalıkla kullanabilen Fettullah Gülen insanları etkilemektedir. Fakat Mantık eşiklerimizin en derininde olan dini ve milli değerlerden dini değerleri kullanarak insanları etkileyen kişi daha sonra yerleştirdiği önermeleri kendi doğruları için kullanmaya başlamakta ve Kuran’ı Kerim’in bizim hayatımızı da yönetmesini sağlamaya çalışmaktadır. Çünkü hayatımızı onun ikna etmesiyle Kuran’ı Kerim yönetmeye başladığında, bu bilgileri bize aktaran kişinin kontrolü ve yönetimi altında olmamız çok doğal bir sonuçtur.

    Kendisi ise bu özelliklerinin mistik güçler tarafından kendisine aktarıldığını zannetmekte ve kendisine verildiğini düşündüğü bu misyonunu yerine getirmeye çalışmaktadır. Burada yanlış olan kendisi böyle düşünmekte özgür olduğu halde bilgi aktardığı kişilerde sınır oluşturduğunun ve bu sınırlar yüzünden kişilerinin gelişmelerini engellediğini farketmesi gerekmektedir. Fettullah Gülen’in gelişimine, tarikat içindeki gelişimine okuduklarına ve anlattıklarına bakıldığında görülecektir ki, tarikatta kendisine geçmişten aktarılan bilgileri kolaylıkla kullanabildiğidir. Ancak aktarılan o bilgiler içindeki sınırları da farkında olmadan kabul etmiş ve başka bir şey düşünemez hale gelmiştir.

    Bu Neuro Linguistic Programming konusunda bilgi anlatan ve bilgi aktaran kişiler için de çok önemlidir. NLP ile gerçekten önemli bir bilgi kaynağına sahip olduğunu zanneden bu kişiler kendi ihtiyaçları doğrultusunda NLP içeriğini doldurmaktadırlar. ‘ Başarının Yeni Teknolojisi’ sloganı, bu sloganı kullanan kişinin başarıya ihtiyacı olduğunu göstermektedir. ‘Hayatın Efendisi mi yoksa kölesi mi olacaksınız? sorusunu soran kişi ise bizi efendilikle kölelik arasında bir seçim yapmaya itmekte ve efendilik konusunda sarfettiğimiz çabaların yetersiz kalması durumunda diğer seçenek olan köleliği kabul etmek zorunda kalacağımızı belki kendisi bile farketmemektedir. Üzülerek söylemek gerekir ki, bu sonuca ilk önce kendisi ulaşacaktır.

    Logosunda insanın kuş beyinli olduğunu ifade edenlerden ise bahsetmeye gerek yoktur. Bu yüzden bilgi aktarılırken temiz olmalıdır, içeriksiz olmalıdır ve virüslerden arınmış olmalıdır, bilgiyi aktaran kişinin bizim üzerimizde herhangi bir hak iddia etmesini önlemelidir. Aksi takdirde NLP eğitimi verenlerde tarikat şeyhlerinden farksız hale gelebilirler veya NLP tarikatları kurabilirler. Böyle bir şey yapıyorlarsa o zaman dini kullanarak tarikat şeyhi olmaları ve istedikleri tek sonuç olan başarıya paraya, insanları köle olarak kullanmaya kolayca ulaşabilirler.

    Dış Önermeler

    Dış önermelere mümkün olduğu kadar az açık olarak hayatımızı yaşamaya başlamamız, bizim hayatımızı istediğimiz gibi yaşamamızı sağlayacaktır. Dünyada herşey ama herşey insan için bir araç ve son olaylarda araçların insandan daha önemli hale gelmesinin ne sonuçlar yarattığı gördük ve dinledik. NLP’de bu araçlardan bir tanesi, diğerlerinden farkı içeriğinin boş olması. Bu içeriği kişinin istediği şekilde doldurabilmesine ve özgür seçimlere izin vermesi. NLP bana kişisel özgürlüğümü nasıl kazanacağımı öğretmişti başlangıçta ve şimdi ben de içeriksiz düşünmeyi isteyen kişilere aktarıyorum, seminerlerle, kişisel uygulamalarla. (Yazının bu kısmından sonrası internete konmadan önce ilave edilmiştir. Kişisel Gelişim ve Değişim Dergisinin ilk sayısı için yazılan bu yazı dergide yayınlanmamıştır.)

     

    Eğer NLP bilgilerini anlatan veya aktaran bir kişi ‘Ben insanları değiştiriyorum’ gibi cümleleri sarfediyorsa ve çevresinde kendisinin NLP gurusu olduğunu düşünen insanların bulunmasına izin veriyorsa, hem kendisi ve hem de çevresindekiler büyük tehlike altındadır. Bir takım kitaplar okuyarak, beline alfa dalgaları yayan aletler takarak NLP uygulaması yapmaya çalışıyorlarsa veya anlattıkları ile ilgili sonuçlar negatif olduğunda ‘Zaten bunlar aptal’ cümlesini kullanıyorlar ise, bu sadece kendi yetersizliklerini göstermektedir. Hele başkalarının yazdığı kitaplara ait isimleri kendi sloganları gibi tabelaları üzerine yazabiliyorlarsa bu kişiler için yapılabilecek çok fazla şey demektir. Başarılı olabilirler, çok para kazanabilirler ancak bu başarılarının kendilerine bile yararı olmayacaktır. Bunu Demirel örneğinde zaten açık olarak görmekteyiz. Kişisel açıdan çok başarılı olan Demirel’in toplumsal açıdan ne kadar başarılı olduğuna siz de kolaylıkla karar verebilirsiniz.

    Beynimizin Kaçını Kullanıyoruz?

    Bunu sadece yerli olanlar mı yapmaktadır? Tabii ki hayır. Üniversite öğrencilerine seminer vermeye gelen Tony Buzan’ın davetiyesi üzerinde şöyle yazar: ‘ Beynimizin sadece % 1’ini kullandığımızı biliyor muydunuz?’ Bu soruya şöyle bir cevap verilse ‘No Mr. Buzan, I really didn’t know, you were stupid enough to use only %1of your brain,’ Bu cümle de iki önemli nokta var gerçekten. Birincisi Tony Buzan bu cümleyi kendisi için söylüyorsa, ‘Ben aptalım ama başarılıyım, başarılı olmak için siz de aptal olun’ anlamı anlaşılabilir. Eğer bizim için söylüyorsa ‘Siz çok aptalsınız’ mesajını bize aktarmaktadır. Bizi aptal olmadığımıza bir kaç kez evet dedirterek, inandırdığında, kendimizi akıllı hissetmemize neden olacaktır. Anlaşıldığı gibi böylece bize aktarılan içerik sadece aptallık olarak belirlenmektedir. İkinci slogan ise ‘İçinizdeki Dahiyi Uyandırın’ sloganıdır.Böylece bizim Tony Buzan'ı uyandırmamız gibi bir anlamı da ortaya çıkmaktadır. Kendisinin nasıl uyandırılması ve buraya getirilmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz. Ancak burada söylenmesi gereken şey kesinlikle Tony Buzan'ın veya yukarıda bahsedilen insanların başarısız olduğunu düşünmüyorum ve hepsinin tebrik edilmesi gerektiğini de ifade etmek gerekiyor. Tabii ki çok başarılılar ama sadece kişisel olarak. Yoksa Türkiye ve dünya yaşadığımızdan çok farklı olabilirdi.

    İçimizdeki Çocuk

    ‘İçimizdeki çocuk’, ‘içimizdeki dahi’ sloganları başlangıçta bize güzel gelse bile, ‘İçinizdeki Trafik Canavarını Durdurun’ sloganı ile birlikte telaffuz edildiğinde artık hem güzel gelmemekte ve hem de bizi kaza yapmaya yönlendirmektedir. Biz içimizdeki şeyleri, hamile isek doğum yolu ile, yemek yediğimizde veya su içtiğimizde bildiğimiz şekilde vücudumuzun alt tarafından dışarı atmaktayız. Bu sloganlar Bilinçaltı kavramıyla da üst üste örtüşmektedir. İçimizde ne dahi var, ne çocuk var, ne de trafik canavarı var. Varolan sadece beynimizdeki kaynaklarımız, kaynaklarımızı kullanabildiğimiz ölçüde dahi tavrını, kaynaklarımızı kullanamadığımız ölçüde saldırgan araba kullanma tavrını ortaya çıkarmakta ve sonuçlandırmaktayız. Çocuk tavrımız da aynı şekilde bir hayata karşı bir tavır ve en kolay öğrendiğimiz ve en kolay şekilde bilgiyi davranışları aktarabildiğimiz bir tavır ve bir süreç. Zaten onların genel olarak yaptıkları bizim gelişmemizi önlemeye çalışmak ve bizi etki altına alarak yönetilmemizi sağlamak.

    Bize aktarılan bilgilerdeki virüsleri temizleyerek ve farkında olarak kabul etmemiz, tıpkı çocukluğumuzdaki gibi davranmaya başlayıp, kendi özgürlük alanımız içindeki dış önermeleri redderek, sadece kendi önermelerimizle kendi istediklerimizi yapar hale gelmemiz gerekmekte, hem de en kısa zamanda.

    Cengiz Eren  

    NLP Uzmanı Ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Yazı 1999 yılında hazırlanmış olup, herhangi değişiklik yapılmamıştır. Bize aktarılan bilgileri içeriğinden ayırıp "İçeriksiz" düşünmeye başladığımızda bize aktarılan bilgilerin fırsat ve seöeneklerimizi arttırdığına ya da azlttığına baktığımızda ortaya çıkacak tehlikelerden kendimizi koruyabiliriz. Cemaat ve tarijatlarda itaat etmek zorunluluğunu hayırkelimesini kullanarak kırabildiğimizde kendimizi koruyacağımızı bilmeliyiz.  Fetullah Gülen'in 15 Temmuz Kalkışmasında Türkiye'ye ok zarar verdiği doğrudur. Çok sayıda insanın ölmesine ve yaralanmasına neden olması kadar, verdiği önemli bir zarar var.  Bu da küçük yaşta seçilen zeki çocukların zihnine aktarılan bilgilerle onların düşünme ve yaratıcılıklarına darbe vurulmuş olması daha büyük bir zararı ortaya çıkarmıştır.  Bu insanlar Türkiye'ye yararlı olabilecekken cemaatten başka bir şey düşünemez hale gelmişler ve daha sonra kararları hep başkalarına bırakarak kendi hayatlarını yönetememişlerdir. Şimdi ise 15 Temmuz kalkışmasından sonra yargı önünde hesap vermektedirler.

     

  • Lions For Lambs Robert Redford Meryl Streep

    lions for lambs Cengiz eren, film yorumları, nlp teknikleri

    Lions For The Lambs


    Alan Parsons Project Şarkısı

    La Sagrada Familia
    (Lead vocal - John Miles)

     Who knows where the road may lead us, only a fool would say
    Who knows if we'll meet along the way
    Follow the brightest star as far as the brave may dare
    What will we find when we get thereLa Sagrada Familia

    We pray the storm will soon be over
    La Sagrada Familiafor the lion and the lamb

    Lions for Lambs filminin müziği buolabilirdi. La Sagrada Familia kilisesi de arslanlar ve kuzular için yapılmıştı. Yüksekliği arslanların gücünü gösterirken, genişliği kuzu kapasitesinin fazla olmasını sağlayacaktı, henüz tamamlanamayan Gaudi'nin kilisesi.  Alan Parson’s’un bu müziğini de bildiğim için bu filme gitmeye karar verdim. Kuzular kim? arslanlar kim? görmek için. 

    Bağlantılar

    Babel filmine benzer bir kurguyu fark etmek kolaylıkla mümkün olabiliyordu. Oradaki uluslarası bağlantılar burada da kurulmuştu. Kader ağlarını örüyordu. Amerika’da bir Üniversite, Savunma Bakanlığı, Gazete, Afganistan arasında kurulan coğrafik ilişkiler ilginç ve hepsi için acı duyguların yaşanıyor olması daha da ilginç.

    Şarkıda ve Babel filminde olduğu gibi yollar kesişecekti ve kesişmişti. Bize de izlemek düşüyordu. Hollywood’da önce star, sonra da yönetmenliğe soyunan aktörlerin yönetmen olduklarında geçmişte yaptıklarını reddetmeleri de ilginç geliyor, bana. Unutulmayanlar filminde Yönetmen Clint Eastwood, aktör Clint Eastwood’a şu cümleleri söyletiyordu. Genç kovboyun sorduğu “bu güne kadar kaç kişi öldürdün” sorusuna  “ Bilmiyorum, hepsinde sarhoştum” cümlesi Clint Eastwood’un kovboyluğu reddettiğine dair önemli bir veri sayılabilir.

     Eğitim Sistemi ve Yönetilir Olmak

    Amerikan eğitim sisteminin, kişisel hırsların, neoconların oluşturduğu yeni stratejilerin eleştirildiği filmde ayrıca verilen kararlar sonuçları sorgulanıyor. Arslanlar ve kuzular arasındaki ilişkilerde medya ve televizyon aracılığı ile sağlanıyor.  Temel amaç ise “ikna”, kuzuların ikna edilmesi veya tepki göstermesinin engellenmesi. Oluşturulan yeni strateji küçük gruplarla nokta vuruşları yapmak. Bu ise  bizim de gündemimizle ilgili teröre karşı savaş dolayısı ile.   Teröristle terörist gibi savaşmak. Yeni strateji uygulanmaya başladığında stratejiyi oluşturanlar, operasyon planlarını yapanlar ve bu stratejiyi uygulayanların yaşadıklarının farkı da ilginç şekilde aktarılmaya çalışılmış, bu filmde. Teknolojik imkanların üstün olması bile sahada arslanlaşarak hayatını kaybeden kuzuların zarar görmesine engel olamıyor.  Ekran üzerinde görülen görüntülerin gerçekte neler hissettiğini de böylece öğrenebiliyoruz.

     Robert Redford

    Robert Redford ise kendi gençliğini ve gençliğinde yaptıklarını geldiği noktada yeniden sorguluyor, genç ve yetenekli olan öğrencisi ile yaptığı konuşmada. Filmdeki rolünün amacı ise eğitim sistemi içinde az bulunan yetenekli öğrencileri fark ederek, onların  başarılı olmasını sağlayıp arslan haline dönüştürmek.

    Tom Cruise

    Tom Cruise ise başarılı öğrenim hayatından sonra politikaya atılan senatörün savunma bakanlığı görevinden sonra oluşturduğu yeni strateji ile başkanlığa doğru ilerlemek istediği anlaşılıyor.  Başarılı, hırslı, güçlü ve ikna edici olmaya çalışırken onun da yaşadığı çelişkiler göz önüne seriliyor. Stratejiler başarılı olmayabilir.

    Kuzular ve Arslanlar

    Kuzularla arslanlar arasında iletişimi sağlayan tecrübeli gazeteci rolündeki Meryl Streep ise her şeyin farkında ve karşı olmasına rağmen tepki gösterse de kendisinden istenen modelde davranmaya devam ediyor. Zira geldiği noktadan geri dönüş ekonomik olarak kendisini etkileyecektir. Filmin sonunda ekranın altında kayan yazılar ise yeni dünya düzenindeki stratejilerin uygulamaya başlandığına dair ikna edici bilgiler haline dönüşüyor arslanlar için.

    Askerlik ve Savaş

    Sahada yaşananlar ise askerlerimizin Cudi Gabar dağlarında nasıl ve neler yaşadıklarını da bize anlatabilir. Savaşmak, arkadaşı için hayatını tehlikeye atmak ve gerekirse can vermek. Ancak aradaki fark biz kendi ülkemiz için bunu yaparken onlar Amerikalı olduklarını göstermek için verilen kararın sonuçlarını başka ülkelerde yaşayan kişiler. Bu anlamda onların başarılı olması ne  kadar zor ise bizim başarılı olmamız o kadar onlardan çok daha kolay.

    “Harita bölge değildir” cümlesini “Ekrandaki görüntü bölge değildir” olarak değiştiren bu film, bölgede yaşanan duyguların durum ve zamana bağlı olarak değiştiğini gösteren mesajlar açısından da ilginç sayılabilir.

     Sisteme Sistemin Muhalefeti

    Filmi görmek Amerikan sistem eleştirisini fark etmek açısından iyi olabilir. Ancak bu eleştiriyi bile kendilerinin yapıyor olması da seyredenlere yani kuzulara hiçbir iş kalmasın ve düşünmesinler isteğinin belirtisi olsa gerek. Eleştiri dahil her şeyi arslanlar ve arslanların ekibi yapıyor. Türkiye'ye komünizm gelecekse, onu da biz getiririz, diyen zihniyetin bir benzeri. Hollywood sineması, amerikan yönetimi ile içiçe geçmiş durumda.  Dünya kamuoyunu etkilemek için bir araç olarak da kullanılıyor. Yıllarca izlediğimiz savaş filmleri ve amerikan ordusunun gücünün sürekli vurgulanması. Aynı şey National Geographic, Discovery kanallarında da yapılıyor, olabilir.

    Silence of The Lambs

    Son olarak filmin adının Silence Of The Lambs ile benzerliği de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Orada biri insanları, -kuzuları- yerken bu filmde de kuzular arslanların iktidar savaşında kurşunlara hedef oluyor, bir başka ülkenin karlı dağlarında ve ölüyorlar. Kuzular ölür, arslanlar saygı durşunda bulunur, silahların atıldığı cenaze törenlerinde.

    Kuzu olduğunuzda da aslan olduğunuzda da sorun çıkabilir, ya siz?

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Linkler

    Citizen Kane Yurttaş Kane Orson Welles Florence Meryl Streep Hugh Grant 2001 A Space Odyssey Sırları

     

TOP