Katı Sıvı Gaz
Yaşadığımız günler ve felaketler ilginç sonuçları ortaya çıkarıyor. Pandemi, deprem ve sel. Öncesinde yangınlar ve ekonomik krizler. Tarihin hiçbir döneminde yaşanmamış olayları arka arkaya ve kısa sürelerde yaşıyoruz, Anadolu'da. Bu durumda hayatın ve yaşamanın bize önemi de anlatıyor. İnsanlarımız, kendilerini koruyamayan insanlarımız.
Dikkatli olarak baktığımızda insanlar doğal afetlere karşı yetersiz. Doğal olaylar karşısında yetersiz olan insanın kendisini koruması gerekiyor. Kendisini korumadığı zaman ise hayatını kaybediyor.
Gaz
Kovid virüsü aniden hayatımıza girdiğinde, karışık günler yaşadık. Kapanmalar, aşılar, duran sosyal hayat. İnsanların ve zihinlerin durağanlaşmasını sağladı. Bir çok kişi bundan etkilendi. Hayatını kaybedenler, dışarıya çıkamadığı için bozulan ilişkiler, insanın kaçacak bir yer bulamadığı için kendi sorunları ile yüzleşmesi, bir çok içsel ve dışsal çatışmayı ortaya çıkardı. Bozulan beraberlikler, evlilikler yorgun olarak görüldü. İntihar ve cinayetler de arttı. Covid hava ile daha içeriksiz olarak anlatmak gerekirse, gaz ile ile ilgili idi. Aldığımız nefes ile vücudumuza giren virüs, immün sistemimiz güçlü değilse, bizi hasta ediyor ve bazılarının hayatını kaybetmesine neden oluyordu. Gaz olmadan, nefes almadan yaklaşık 4 -5 dakika yaşayabiliriz. Bu yüzden virüsten korunmak için maskeler taktık. Taktığımız maskeler diğer insanları virüs gibi görmemizi de sağladı.
Katı
Depremlerin nasıl olduğuna bakarsak katı hareketi ve yerçekimi ile ilgili olduğunuz söyleyebilir. Fay hatlarının sıkışması ve bir kırılma ortaya çıkması hareket yaratır. Katı hareket ettiğinde düşme ve yükselme hareketi yaratır. Bu hareket yerçekimi ivmesi 9.8 m/sn2 olarak bulunmuştur. Newton'un başına düşen elma ile ile başlayan bir sürecin sonucudur, bu rakam. Bırakılan herhangi bir cisim, saniyede 9,8 m/sn ile hızlanır ve hızı artarak düşer. Potansiyel enerjisi olan her isim yüksekliğine göre yerçekimi etkisi ile düşer. Bu yüzden depremlerde fay hatlarının kırılması bir hareket yaratır ve yer kabuğunun üzerindeki yer alan isimler de bu etki ile hareket eder. Eğer sistemleri esnek değil ve bu hareketi absorbe edemezse kırılmalar yaşanır. Yaşan depremde yerkabuğu hareket etmiş, bu harekete uyum sağlayamaz yapılarda ortaya çıkan kırılmalar, yapıları yerler bir etmiş ve bu evler içinde yaşayan insanlar, yerçekimi ivmesi etkisi ile hayatlarını kaybetmişlerdir.
Katı hareketi bu yüzden önemlidir. Japonya'da oluşan denizaltında olan deprem sıvıyı hareket ettirmiş ve ortaya çıkan tsunami dalgaları Fukushima nükleer santralinin patlamasına neden olmuştur. Çok tedbirli olduğu söylenen Japon mühendisler denizden çok yukarıda olduğu için su geçirmesiz(waterproof) jeneratör kullanmamışlar, jeneratörlere giren su onların çalışmasını engelleyerek, soğutma suyu alamayan çekirdeğin erimesine neden olmuştur.
Türkiye'de olan depremde ise şehirler tam fay hattının üzerinde yapıldığı için kırılma hareketi düşey haraket meydana getirmiş, düşey hareket sonrasında ovalık alanlarda görünmeyen bir tsunami dalgası yaratmıştır. Katının hareketinin hayatımızı nasıl etkilediğini görmek bu açıdan önemli hale geliyor. Yeryüzü hareket ettiğinde zemini sağlam yerlerde durmak bu açıdan önemli.
Sıvı
Tsunami hareketinde görüldüğü gibi, suyun, daha doğrusu sıvının hareketi önemli sonuçlar ortaya çıkaracaktır. 'Su akar, yolunu bulur' cümlesini incelemek önemli. Suyun ya da sıvının hareket etmesi için neler gereklidir düşündüğümüzde, suyun hareket etmesi için gerekli olan şeyin potansiyel enerjisi olması gereklidir. Su akar, ancak bir potansiyel enerjisi varsa. hareket edebilir. "Denizi denize akıtamazsınız". Nehirler yüksekten başlar ve denize doğru akar, ama yukarıya doğru akamaz. Burada da yerçekimi ivmesi etkisi burada da devam etmektedir. Yaşadığımız sel felaketinde dağlarda toprak tarafından emilemeyen sular, kapatılmış dere yataklarını ele geçirdi. Akan sular yüklendiği toprakları de getirince çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Su akar, can alır da diyebiliriz. Sıvı potansiyel enerjisi varsa akacaktır.
Bütün bize bunların anlatması gereken şey, doğa enerji yüklendiğinde yerçekimi ivmesi devreye girer ve bu enerji kendimizi koruyamıyorsak can alır. Bu yüzden kendimizi korumaya başlayıp, doğa ile daha yakın yaşayabilirsek hayatımız kolaylaştıracaktır.
İnsan vücuduna baktığımızda da Katı, Sıvı, Gaz'ı görüyoruz. Aşırı yüklenen enerji, kızgınlıklar, nefret duygusu, karamsarlık, kötü hissetmek, vücudumuza zarar verecektir. Kayıplara üzülmek ama hayatı yaşamaya devam edebilmek. Hayatta olmanın değerinin farkedilmesi.Bu yüzden yaşamaya devam.
Cengiz Eren
http://www.erenlp.com
Deprem Korkusu ve NLP ile Zihinsel Detoks
Not: Felaketlerin zihinsel süreçler etkisi bir sonraki yazımızda incelenecektir.