öğrenci

 

  • Okulda Zorbalık NLP Köşe Yazısı

    Zorbalık güçlü olanın güçsüz üzerinde baskı yaratması, aşağılaması, şiddet göstermesi olarak ifade edilebilir. Zorbalık hayatın her alanında görülebilir. Burada bahsedeceğimiz konu okullardaki zorbalık.

    Sessiz ve kendini ifade edemeyen öğrencilerin arkadaşları tarafından sürekli olarak zorbalığa uğraması onların hem okul ve hem de sonraki hayatlarını etkileyecektir. Okullar başladıktan sonra arkadaşlıklar oluşur. Sonrasında arkadaşlıklar giderek bağlılığa dönüşürken, arkadaşlık kuramayan öğrenciler bu grupların dışında kalacaktır.

    Öğrencilere sınıfta, koridorlarda, bahçede ve serviste zorbalık uygulanmaya başlanır. Sözel olarak söylenenler kadar davranışsal olarakta devam eder. Görünüşü ile, konuşması ile, giydikleri ile dalga geçilmesi de zorbalık anlamına gelebilir. Gözlük takan bir öğrenciye “ne haber lan gözlük”,“vay dörtgöz” ve benzeri cümleler sürekli olarak söylenmeye başladığında öğrenci etkilenecek ve içine kapanarak yalnızlaşmaya başlayacaktır.

    İçine kapanan çocuk okula gitmek istememeye başlar, evde de içine kapanır. Çok fazla konuşmaz. Bu sessizlik ortamında “çete “ diyeceğimiz gruplar baskılarını biraz daha arttıracak, defterlerini yırtacak, kalemlerini alacak, hatta şiddet uygulamaya başlayacaktır. Okul değiştirmek de pek bir işe yaramayabilir.

    Öğretmenlerin ve ailelerin farketmemesi durumunda çocuk kendisine yapılanları anlatmayacak, yapılmasını istemediğinde daha sert baskılarla karşılacaktır.

    Buna benzer olarak bir gruba giren öğrenci grupta kalabilmek için gruptakilerin isteklerini yerine getirmek zorunda kalabilir. Şunu yapmazsan bizimle arkadaşlık edemezsin ve benzeri söylemler öğrenciyi istemediği şeyleri yapmaya zorlayacaktır.

    Yaşanan duygusal kilitlenme hayatının bütün dönemlerini kapsayacak şekilde devam eder. Ya tamamen yalnız kalır ya da her türlü tavizi vererek güçlü olanın yanında yer almaya çalışır.

    Okula giden çocuklarınızın doğal davranışlarında değişiklikler oluşmaya başlamışsa, dikkatinizi konu toplamanız yararlı olur. Kekelemekten, altını ıslatmaya kadar çok çeşitli davranış farkı gözlenebilir. Öğretmenleri ile iletişim kurup bu davranış değişikliklerinin nedenlerini sorgulamak, çevrede olup biteni farketmek, neler olduğunu anlatmasını sağlamak yerinde olur.

    Sosyal medyanın yaygın kullanımı zorbalığın bu alana da girmesini sağlamıştır. Sürekli olarak gönderilen taciz edici mesajlar ve aramalar da öğrenciyi etkileyecektir. Türkiye'de yeterli veri olmasa da, Amerika'da her yıl 18.000.000 öğrencinin okullarda zorbalığa uğradığını göstermektedir. 2011 yılında iki yıllık çalışma ve gerçek olaylardan yola çıkarak çekilen Bully (The Bully Project) yaşanılanları gözönüne sermektedir.

    Böyle bir durum farkedildiği zaman okul yönetimi ve öğretmenlerle iletişim kurulmalı ve önlemler hep birlikte organize edilmeli ve öğrenciler bu konuda bilgilendirilmelidir. Dikkatinizin çocuklarınız üzerinde olması önemli. Tabii her zamanki gibi karar sizin.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    https://www.erenlp.com

    Posta Gazetesi Eklerinde Yayınlanmıştır.

     

  • Okullar Açıldı

    Okullar açıldı, tatil bittiOkul Öğrenci ve Öğretmen

    Geçtiğimiz hafta okulların açılması ile 18.000.000 civarında öğrenci ve 900.000 öğretmen için tatil bitmiş oldu. 3 aydan fazla süren tatilden sonra bugünlerde yeni yeni okula alışıyor, öğrenciler ve öğretmenler. İnsan hayatında okul önemli. Daha doğrusu insan hayatında önemli 3 unsur var.


     Anne Bana ve Öğretmen

    Anne, Baba ve Öğretmen. Anne sevgiyi ifade ediyor, baba güveni. Öğretmen de bilgiye karşı nasıl tavır konulabileceğini ve nasıl yorumlanması gerektiğini öğretmesi gerekiyor. Böyle olduğunda sevgiyi alıp, vermesini bilen, kendine güvenen ve bilgiyi yorumlayabilen kişiler, kendi hayatlarını kolayca yönetebileceklerdir.

    Ama sistem bu şekilde çalışmıyor olabilir. Çocuğun hayatında bu öğelerden biri eksikse, kendi hayatında da sorunlar yaşayacaktır, büyüdüğünde. “Benim çocuğum çok usludur, sözümden dışarı çıkmaz” diyen bir anne, “Çocuğum sözümden dışarı çıkmaz” diyen bir baba, “öğrencilerim benden korkarlar ve hiç ses çıkarmazlar ve yaramazlık yapamazlar” diyen bir öğretmen, birgün hata yaptıklarını anlayacaklardır. Çocukların üzerinde bıraktıkları hasarlar ise, o öğrencide farkında olmadan hayat boyu devam edebilir.

    Başarı

    Bir de başarı konusu var. Çocuğunun başarılı olmasını çok isteyen, kendi gerçekleştiremedikleri eğitimi çocuklarının almasını isteyerek onların seçimlerini gözardı eden aileler olduğunu biliyoruz ve biliyorsunuz. Son dönemlerde başarının giderek daha fazla kutsanmaya başlaması, çocuklar üzerinde önemli baskıları yaratacaktır.

    Arkadaşları ile kıyaslanan çocuklar, kendilerini hiçbir zaman iyi hissedemeyebilirler. “Bak onun oğlu/kızı ne kadar başarılı” cümlesi başarılı olmak ve sevilmek arasında bir bağlantı kuracak, sevilmek için başarılı olması gerektiğini düşündürecektir, çocuğa veya gence. Ailelerin birbiri ile başarı yarışına girmesi çocuğun farkında olmadan bir ürün haline dönüşmesini sağlayabilir. Bu özellikle öğretmen anne ve/veya babaların çocuklarında daha fazla görülebilir. Çocuğun başarısı = Öğretmen anne/babanın başarısı. Doğal olara çocuğun üzerinde artan baskılar. Sert olarak söylenen “bilgisayar oynama”, televizyon seyretme”, “dışarı çıkma” cümleleri aile ve çocuk iletişimini biraz daha bozabilir. Küçük çocuklarda sorun olmuyor görünse de ilerideki yaşlarda çatışma yaratacaktır, bu durumlar.

    Çocuklara nasihat etmenin de pek yararlı olmayacağını söyleyebiliriz. Zira anne ve babanın geçmiş tecrübelerini anlattığı olaylar, çocuk tarafından çok da anlaşılmayacak ve faydalı bir sonuç ortaya çıkarmayacaktır.

    Eğitim Sistemi

    Eğitim sistemi iyi not alma üzerine kurulu olduğundan ve testlerle sonuç almaya çalışıldığından, yaratıcılığı engelliyor olabilir. Küçük yaşlarda kullanılabilen yaratıcılık, okulda elde edilen sonuçlarla giderek daha az kullanılabilmektedir. Hem kişinin kendisinin ve hem de ülkemizin yaratıcılığı geliştirmeye ve kullanmaya ihtiyacı var.

    Bu yüzden öğrencinin eğitimine devam ederken yaratıcılığını destekleyecek, zihinsel sınırlarını öteleyecek süreçleri yaşaması ve bilgileri alması düşündüğümüzden daha önemli olabilir. Öğrencinin doğal ortamlarda yer alması ve yaşaması onu geliştirecektir. Doğa, orman, deniz, doğada yürüyüş gibi süreçler bu anlamda hem bir sınır ve hem de sonuç içermediği ve kendisini de iyi hissettireceği için yararlıdır.

    Önemli olan kendi değerinin farkında olan, bilgiyi yorumlayabilen, hayır diyebilen ve en önemlisi kendi kararlarını verip hareket edebilen çocuklar ve gençler yetiştirebilmek. İstenen sonuç bu olduğunda kendini iyi hissedebilen insanlar hayatlarını kolayca yöneteceklerdir.

    İyi Hisseden Çocuklar

    Çocukları kıyaslamak, yargılamak, onların önünde çatışmalar yaşamak, şiddet uygulamak, başarıyı ve elde ettiği sonuçları olumlu ya da olumsuz olarak önemsemek, onların geleceğini etkileyecektir. Onları sevdiğinizde ve güvendiğinizde kendisi için en iyi sonuçları alabileceklerdir. Çocukların ve öğrencileri korumanız gereken zamanda korumanız ve kendilerini korumasını da öğretmeniz en önemlisi. Bu konuda annelere, babalara ve öğretmenlere çok önemli görevler düşüyor. Anne, baba ve öğretmenler de kendilerini iyi hissederek, başarıdan çok iyi hissedebilen, mutlu olabilen çocuklar yetiştireceklerdir.

    Facebook/cengiz.eren

    twitter/cengiz_eren

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    Yazı Posta Gazetesi Bölge Ekleri içinde yayınlanmıştır.

     

     

     

  • TEOG Sınavı ve Öğrenci, Okuyan kazanır

    teog, sınav, cengiz eren, erenlp.com, nlp, sınav stresiTemel Eğitimden Ortaöğretime GeçişSınavı

     

    Tam Emin Olduğunda Güven.

     

TOP