okul

 

  • Bekir Çoşkun'un Karnesi

    bekir çoşkun, karneBekir Çoşkun'un 24 Ocak 2015 tarihli yazısı içinde aşağıdaki bölüm var.

     

  • Okul Yolları, Okul Yılları

    Okullar Açılıyor Sömestr Sona erdiTatilin Sonu

    Tatil yarın bitiyor. Okullar yeniden açılıyor. Öğrenciler yeniden okula gitmeye başlayacak, yarın.


    İki haftalık tatilin ardından dersler, ödevler, ders sınavları, TEOG, YGS ve sonrasında LYS sınavları olacak. Okulun insan hayatında önemi büyük. Hem bilgiyi öğrenmekve hem de sosyal iletişimin en önemlı aracı, okul.

    Anne, baba ve öğretmen üçgeninde yer alan çocuklar üzerinde önemli baskılarda oluşuyor, okul dönemlerinde. Anne ve baba çocuklarının başarılı olmasını istiyor doğal olarak. Buna bir de kendilerinin eğitimindeki eksikler var ise, baskı biraz daha artıyor, öğrenci üzerinde.

    Anne Baba ve Öğretmen

    İnsan hayatında bu üç öğe çok önemli. Anne sevgiyi, baba güveni ifade ediyor. Öğretmen ise bilgiye karşı tavrı öğretmesi gerekiyor. Sevgisini veremeyen ya da aşırı sevgi veren anne de, çocuğuna güven vermek yerine ezen baba ve öğretmen çocuğun gelişmesini ve geleceğini etkileyecektir.

    Öğrencinin başarılı olması ile uslu ve terbiyeli olması istenen sonuç gibi görünse de doğru olmadığını söyleyebiliriz. Bu şekilde yetişen bir çocuk kendisini geliştirmeyi de bırakacak, sadece kendisine verilen görevleri yerine getirecektir. Kendisi karar veremediği için risk alamayacak, macera yaşayamayacak, en önemlisi de yaratıcılığını kullanamayacaktır.

    Sosyal Medya

    Öğrencinin üzerinde ilave bir baskı da sosyal medyanın ve iletişimin artması sayılabilir. Buna ilave olarak bilgisayar oyunlar da eklendiğinde şimdiki öğrencilerin şartlarının daha zor olduğunu anlayabiliriz.

    Bir elde telefonla yazılı iletişim kurarken, diğer tarafta bilgisayarda networkte başkaları ile oynanan oyunlar, yan tarafta çalışılması gereken dersler ve yapılması gereken ödevler, anne babanın “oyun oynama”, “ders çalış” uyarıları arasında karışık bir zihin yapısı ortaya çıkacaktır.

    Öğrenci kendisini başarısız hissediyorsa, bu başarı boşluğunu hissetmemek için oyunlara biraz daha yönelecek ve uzun saatler oyun oynamaya devam edecektir. Oyunlar bilgisayardan, telefondan oynanmaya devam edecektir.

    Yaşadığımız dönemler yasakların çok da işe yaramadığını gösteriyor. Öğrenciye konacak yasaklar da bir işe yaramayacaktır. Zira bir çaresi bulunup yasaklar, sınırlamalar delinecektir. Evdeki interneti kapattığınızda, telefonundan internete girebilecek ve iletişime bir şekilde devam edecektir.

    Karar Vermek

    Öğrenciye öğretilmesi gereken ilk şey kendi kararlarını verebilmesi olsa gerektir. Kendi kararlarını veren öğrenci kendi zaman planlmasını da yapabildiğinde bu sorunların tamamı aşılacaktır. Telefonu ile mesajlaşırken “ben şimdi kapatıyorum, ders çalışacağım”diyebiliyorsa, “bilgisayarda bir saat oyun oynayacağım” kararını verip, bir saat sonra bilgisayarını kapatabiliyorsa, ben yarım saat yürüyüş yapacağım” kararını verip yapabiliyorsa, kendi hayatını yönetmeye başlamış demektir.

    Karar vermek sadece öğrenciler için değil, her insan için önemli. Karar vermek ve hemen hareket geçmek. Ancak kendi kararlarını veremeyen kişiler, başkaları için verdikleri kararlarla bu böşluğu doldurmak isteyeceklerdir. Karar veremeyen anne baba, çocukları için karar vererek “benim kızım doktor”, benim oğlum mühendis”, olacak diyerek, çocuklarını programlayabilirler. Bu sonuç gerçekleşse bile kendi yolunu çizmeyen öğrenci söylenen eğitimi alıp, mesleğini yapmaya başlasa bile mutlu olmayabilir.

    Güçlü Anne ve Babalar

    İlave olarak güçlü anne babaların çocuk üzerindeki etkileri oldukça önemli sonuçlara yol açıyor. Çocuğun bunu aşamaması daha sonra farkında olmadan davranışlarına yansıyacak, araba kullanırken hızını arttıracak, kendisini güçsüz hissettiren kişilere, anne veya babasına gösteremediği tepkileri gösterecek ve şiddet bile ortaya çıkabilecektir.

    Bunları aşmak için tek yol sevgidir diyebiliriz. Kendi değerini bilen ve kendi istediklerini yapabilen bireyler yetiştirmek. Evde kavga ve gürültü varsa, başarı çok önemseniyor ve kutsanıyorsa, tam tersi öğrencinin elde ettiği sonuçlar takdir görmüyorsa, sorunların artacağını bilmemiz gerekiyor. Öğrencinin başka öğrencilerle kıyaslanması veya örnek gösterilmesi de farklı sonuçlara yol açabilir.Atılan bir tokat, verilen bir ceza, sınıf önünde utandırılmak da onun bütün hayatını etkileyebilir.

    Okullar Açılıyor

    Okullar açılıyor. Önümüzdeki 4 ay içinde öğrenciler binlerce farklı duyguyu yaşayacaklar. Kendilerini ne kadar iyi hissederlerse elde edecekleri sonuçlar istedikleri gibi olacaktır. Anne, baba ve öğretmenin de iyi hisseder durumda olması, çocuklar üzerinde olumlu etki yapacaktır.

    Öğrencilerin istedikleri sonuçlara ulaşmalarını ve kendilerini her zaman iyi hissetmelerini diliyorum.

    Karar tabii ki sizlerin ve onların.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Not: Yazı Posta Gazetesi Bölge Eklerinde NLP ile Hayatın Yönetimi Sende köşelerinde yayınlanmıştı. NLP Teknikleri ve NLP seminerlerinde aktarılan bilgilerden ve Zihinsel Detoks programlarından derlenmektedir.

     

     

  • Okulda Zorbalık NLP Köşe Yazısı

    Zorbalık güçlü olanın güçsüz üzerinde baskı yaratması, aşağılaması, şiddet göstermesi olarak ifade edilebilir. Zorbalık hayatın her alanında görülebilir. Burada bahsedeceğimiz konu okullardaki zorbalık.

    Sessiz ve kendini ifade edemeyen öğrencilerin arkadaşları tarafından sürekli olarak zorbalığa uğraması onların hem okul ve hem de sonraki hayatlarını etkileyecektir. Okullar başladıktan sonra arkadaşlıklar oluşur. Sonrasında arkadaşlıklar giderek bağlılığa dönüşürken, arkadaşlık kuramayan öğrenciler bu grupların dışında kalacaktır.

    Öğrencilere sınıfta, koridorlarda, bahçede ve serviste zorbalık uygulanmaya başlanır. Sözel olarak söylenenler kadar davranışsal olarakta devam eder. Görünüşü ile, konuşması ile, giydikleri ile dalga geçilmesi de zorbalık anlamına gelebilir. Gözlük takan bir öğrenciye “ne haber lan gözlük”,“vay dörtgöz” ve benzeri cümleler sürekli olarak söylenmeye başladığında öğrenci etkilenecek ve içine kapanarak yalnızlaşmaya başlayacaktır.

    İçine kapanan çocuk okula gitmek istememeye başlar, evde de içine kapanır. Çok fazla konuşmaz. Bu sessizlik ortamında “çete “ diyeceğimiz gruplar baskılarını biraz daha arttıracak, defterlerini yırtacak, kalemlerini alacak, hatta şiddet uygulamaya başlayacaktır. Okul değiştirmek de pek bir işe yaramayabilir.

    Öğretmenlerin ve ailelerin farketmemesi durumunda çocuk kendisine yapılanları anlatmayacak, yapılmasını istemediğinde daha sert baskılarla karşılacaktır.

    Buna benzer olarak bir gruba giren öğrenci grupta kalabilmek için gruptakilerin isteklerini yerine getirmek zorunda kalabilir. Şunu yapmazsan bizimle arkadaşlık edemezsin ve benzeri söylemler öğrenciyi istemediği şeyleri yapmaya zorlayacaktır.

    Yaşanan duygusal kilitlenme hayatının bütün dönemlerini kapsayacak şekilde devam eder. Ya tamamen yalnız kalır ya da her türlü tavizi vererek güçlü olanın yanında yer almaya çalışır.

    Okula giden çocuklarınızın doğal davranışlarında değişiklikler oluşmaya başlamışsa, dikkatinizi konu toplamanız yararlı olur. Kekelemekten, altını ıslatmaya kadar çok çeşitli davranış farkı gözlenebilir. Öğretmenleri ile iletişim kurup bu davranış değişikliklerinin nedenlerini sorgulamak, çevrede olup biteni farketmek, neler olduğunu anlatmasını sağlamak yerinde olur.

    Sosyal medyanın yaygın kullanımı zorbalığın bu alana da girmesini sağlamıştır. Sürekli olarak gönderilen taciz edici mesajlar ve aramalar da öğrenciyi etkileyecektir. Türkiye'de yeterli veri olmasa da, Amerika'da her yıl 18.000.000 öğrencinin okullarda zorbalığa uğradığını göstermektedir. 2011 yılında iki yıllık çalışma ve gerçek olaylardan yola çıkarak çekilen Bully (The Bully Project) yaşanılanları gözönüne sermektedir.

    Böyle bir durum farkedildiği zaman okul yönetimi ve öğretmenlerle iletişim kurulmalı ve önlemler hep birlikte organize edilmeli ve öğrenciler bu konuda bilgilendirilmelidir. Dikkatinizin çocuklarınız üzerinde olması önemli. Tabii her zamanki gibi karar sizin.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    https://www.erenlp.com

    Posta Gazetesi Eklerinde Yayınlanmıştır.

     

  • Okullar Açıldı

    Okullar açıldı, tatil bittiOkul Öğrenci ve Öğretmen

    Geçtiğimiz hafta okulların açılması ile 18.000.000 civarında öğrenci ve 900.000 öğretmen için tatil bitmiş oldu. 3 aydan fazla süren tatilden sonra bugünlerde yeni yeni okula alışıyor, öğrenciler ve öğretmenler. İnsan hayatında okul önemli. Daha doğrusu insan hayatında önemli 3 unsur var.


     Anne Bana ve Öğretmen

    Anne, Baba ve Öğretmen. Anne sevgiyi ifade ediyor, baba güveni. Öğretmen de bilgiye karşı nasıl tavır konulabileceğini ve nasıl yorumlanması gerektiğini öğretmesi gerekiyor. Böyle olduğunda sevgiyi alıp, vermesini bilen, kendine güvenen ve bilgiyi yorumlayabilen kişiler, kendi hayatlarını kolayca yönetebileceklerdir.

    Ama sistem bu şekilde çalışmıyor olabilir. Çocuğun hayatında bu öğelerden biri eksikse, kendi hayatında da sorunlar yaşayacaktır, büyüdüğünde. “Benim çocuğum çok usludur, sözümden dışarı çıkmaz” diyen bir anne, “Çocuğum sözümden dışarı çıkmaz” diyen bir baba, “öğrencilerim benden korkarlar ve hiç ses çıkarmazlar ve yaramazlık yapamazlar” diyen bir öğretmen, birgün hata yaptıklarını anlayacaklardır. Çocukların üzerinde bıraktıkları hasarlar ise, o öğrencide farkında olmadan hayat boyu devam edebilir.

    Başarı

    Bir de başarı konusu var. Çocuğunun başarılı olmasını çok isteyen, kendi gerçekleştiremedikleri eğitimi çocuklarının almasını isteyerek onların seçimlerini gözardı eden aileler olduğunu biliyoruz ve biliyorsunuz. Son dönemlerde başarının giderek daha fazla kutsanmaya başlaması, çocuklar üzerinde önemli baskıları yaratacaktır.

    Arkadaşları ile kıyaslanan çocuklar, kendilerini hiçbir zaman iyi hissedemeyebilirler. “Bak onun oğlu/kızı ne kadar başarılı” cümlesi başarılı olmak ve sevilmek arasında bir bağlantı kuracak, sevilmek için başarılı olması gerektiğini düşündürecektir, çocuğa veya gence. Ailelerin birbiri ile başarı yarışına girmesi çocuğun farkında olmadan bir ürün haline dönüşmesini sağlayabilir. Bu özellikle öğretmen anne ve/veya babaların çocuklarında daha fazla görülebilir. Çocuğun başarısı = Öğretmen anne/babanın başarısı. Doğal olara çocuğun üzerinde artan baskılar. Sert olarak söylenen “bilgisayar oynama”, televizyon seyretme”, “dışarı çıkma” cümleleri aile ve çocuk iletişimini biraz daha bozabilir. Küçük çocuklarda sorun olmuyor görünse de ilerideki yaşlarda çatışma yaratacaktır, bu durumlar.

    Çocuklara nasihat etmenin de pek yararlı olmayacağını söyleyebiliriz. Zira anne ve babanın geçmiş tecrübelerini anlattığı olaylar, çocuk tarafından çok da anlaşılmayacak ve faydalı bir sonuç ortaya çıkarmayacaktır.

    Eğitim Sistemi

    Eğitim sistemi iyi not alma üzerine kurulu olduğundan ve testlerle sonuç almaya çalışıldığından, yaratıcılığı engelliyor olabilir. Küçük yaşlarda kullanılabilen yaratıcılık, okulda elde edilen sonuçlarla giderek daha az kullanılabilmektedir. Hem kişinin kendisinin ve hem de ülkemizin yaratıcılığı geliştirmeye ve kullanmaya ihtiyacı var.

    Bu yüzden öğrencinin eğitimine devam ederken yaratıcılığını destekleyecek, zihinsel sınırlarını öteleyecek süreçleri yaşaması ve bilgileri alması düşündüğümüzden daha önemli olabilir. Öğrencinin doğal ortamlarda yer alması ve yaşaması onu geliştirecektir. Doğa, orman, deniz, doğada yürüyüş gibi süreçler bu anlamda hem bir sınır ve hem de sonuç içermediği ve kendisini de iyi hissettireceği için yararlıdır.

    Önemli olan kendi değerinin farkında olan, bilgiyi yorumlayabilen, hayır diyebilen ve en önemlisi kendi kararlarını verip hareket edebilen çocuklar ve gençler yetiştirebilmek. İstenen sonuç bu olduğunda kendini iyi hissedebilen insanlar hayatlarını kolayca yöneteceklerdir.

    İyi Hisseden Çocuklar

    Çocukları kıyaslamak, yargılamak, onların önünde çatışmalar yaşamak, şiddet uygulamak, başarıyı ve elde ettiği sonuçları olumlu ya da olumsuz olarak önemsemek, onların geleceğini etkileyecektir. Onları sevdiğinizde ve güvendiğinizde kendisi için en iyi sonuçları alabileceklerdir. Çocukların ve öğrencileri korumanız gereken zamanda korumanız ve kendilerini korumasını da öğretmeniz en önemlisi. Bu konuda annelere, babalara ve öğretmenlere çok önemli görevler düşüyor. Anne, baba ve öğretmenler de kendilerini iyi hissederek, başarıdan çok iyi hissedebilen, mutlu olabilen çocuklar yetiştireceklerdir.

    Facebook/cengiz.eren

    twitter/cengiz_eren

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    Yazı Posta Gazetesi Bölge Ekleri içinde yayınlanmıştır.

     

     

     

  • Uyusun da büyüsün ninni

    Cengiz Eren uyusun da büyüsün ninniÇocuk Zihnine Aktarılanlar

    Zihnimize çocuk yaştan itibaren aktarılan bilgiler var. Bu bilgilerin hayatımızı ve hayatımıza giren insanların hayatını nasıl etkilediğinin hiç farkında olmuyoruz. Anne babanın çocuklara söyledikleri, anlatılan masallar, ninniler, okulda öğretilenler, öğretmen davranışları. Anne, baba ve öğretmenler, uslu, terbiyeli, söz dinleyen çocuklar isterler, rahatları için. Bu yazımızda bir kaç örnek ve bilgi var, bu konularla ilgili.


     Ninni

    Dandini Dandini Dastana

    Danalar girdi bostana

    Kov bostancı danayı

    Yemesin lahanayı

    Bu ninniyi biliyoruz ama üzerinde çok da düşünmüyoruz, çocukları uyuturken söylenen bir ninni bu. Bostana giren danaları var ve onları kovması gereken bir de bostancı var. Ya bostancı danayı kovmazsa, bize lahana kalmayacaktır. Ninni bu şekilde yapılması gerekenleri başkasından beklenmek sonucunu yaratabilir. Zaten hep başkalarından bir şeyler beklemiyor muyuz?

    Şu şekilde değiştirmek gerekebilir. Kov bostancı danayı yerine “Kovalım danaları”, “Yiyelim Lahanayı”. Böylece çocukların zihnine daha aktif sonuçlar yaratacak cümleler aktarılmış olur.

    7 Heceliler

    Ninninin (ilginç bir kelime oldu) her satırınıın 7 heceli olduğunu farkettiniz mi? Neden 7 hece?

    Daha dün annemizin

    Kollarında Yaşarken

    Çiçekli Bahçemizin

    Yollarında koşarken

    Şimdi okullu olduk

    Sınıfları doldurduk

    Sevinçliyiz hepimiz

    Yaşaşın okulumuz

    Bu satırlarında yedi heceli olduğunu farketmeniz sizi şaşırtmasın. Okul marşı da ninni benzeri bir yapıda. Anne kollarında yaşayan bir çocuk cümlesi, annenin evde oturduğunu anlatıyor. Aktarılan mesaj kadın annelik yapar. Çocukların zihnine aktarılan bu mesaj farkında olmadan hepsini etkileyecektir. Iğdır ilköğretim öğretmenlerden biri olan Pınar Kalgan'a şöyle bir not yazar, okuma yazmayı yeni öğrenen öğrenci. Kendi öğrencisi değildir. “Öretmenim Sen çok çok çok çok çok çok güzelsiniz Ben büyüyünce seni alacam Öretmenim sarışınsınız diye çok güzelsiniz.” İlkokul birinci sınıfa giden bir çocuk okuma yazmayı yeni öğrense de kadınlar için “alacam” kelimesini kullanabiliyor. Kadınların “alınabilir” olduğunu okuma yazmadan önce biliyor olması ilginç. Kimden öğrenmiş olabilir.

    Bunu yukardaki marştan mı?, annesinden mi? Babasından mı? Nereden öğrenmiş olabilir. Erkek çocuğuna “alacam” kelimesini ve duygusunu öğreten sistem daha sonra kadınlara şiddet gösterilmesi sonucunu da ortaya çıkarabilir. Öğretilmese bilmeyecekti.

    İkinci paragrafta ise okul, öğrenciden daha önemli görünüyor. İçinde bilgi, arkadaşlık ve gelecekle ilgili bir sonuç da görünmüyor.

    Şimdi okullu olduk,

    Bilgileri okuduk

    Arkadaş, öğrenciyiz

    Biliyoruz hepimiz

    Bu yüzden dinlediklerinizi, okuduklarınızı kendi istediğiniz şekilde değiştirebilirsiniz.Böyle bakıldığında dikkatli olmak gerektiği ve zihne aktarılan bilgilerin gelecekte hayatımızı etkileyeceğini bilmek gerekiyor.

    Yedi hece ise önemli. İnsanın zihninde kolaylıkla kalan bilgiler yedi heceli. Telefon numaraları 7 numaradan oluşmuş durumda. İnsanın başında 7 adet duyu organı girişi var. 2 göz, 2 kulak, 2 burun deliği , 1 ağız toplamı yedi ediyor. Yedi sayılı isimleri ve bilgileri kolaylıkla algıladığı için insanlar, daha kolay hatırlıyor.

    Lider İsimleri

    Liderlerin de yedi heceli olanları daha kolay hatırlanıyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın adı 7 heceli. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğluve HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın isimleri de yedi heceden oluşuyor ve aklımızda kolaylıkla kalıyor. Sylvester Stallone, Arnold Schwanazagger, John Fitzgerald Kennedy ve daha bir çoğu. Sevdiğiniz şarkılara bakın çoğunun yedi heceli olduğunu farkedebilirsiniz. Bu yüzden halk edebiyatında maniler 7 hecelidir. Kolayca akılda kalacaktır.

    Görüldüğü gibi aktarılan bilgi içinde hiç farketmediğimiz bağlantılar olabilir. Bu bağlantıların farkında varmak ve fırsat ve seçeneklerimizi azaltan ve bizi paşifleştirenleri değiştirmek, kendimizi korumamızı sağlayacaktır. Buna bilgiye karşı tavır koymak diyebiliriz. Tabii karar sizin.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Bu yazı Posta Gazetesi bölge eklerinde yayınlanmıştır, nlp bilgileri, nlp teknikleri ve nlp tavrını göstermekte ve NLP seminerlerinde aktarılan bilgilerden oluşmaktadır.

     

     

TOP