öykü

 

  • The Tale Film Öykü (yaşanmış)

    The Tale Öykü The Tale – Öykü

    İnsan hayatında yaşananlar ve sonrasında algılananlar yıllar içinde değişir mi?

    İlkokulun Merdivenleri

    İlkokula başladığım ilkokulu hatırladığımda dokuz on basamaklı bir girişi olduğunu düşünürdüm, aklıma geldikçe. O merdivenlerde arkadaşlarımdan birinin “yeşil ördek gibi daldın göllere” türküsünü de söylediğini hatırlardım. Arkadaşım sonrasında türkücü olmuş muydu? Bilemiyorum. Yüksek girişli merdivenin üst katladında söylediği türkü de aklımda idi.

    Yıllar sonra ilkokul birinci sınıfa başladığım okulumu ziyarete gittiğimde şaşırmış, çok şaşırmıştım. Kocaman olduğunu düşündüğüm bahçe ufacıktı. Merdivenler ise, sadece üç basamaktı. Gerçeğin zihnimizde nasıl değiştiği görüp hayretler içinde kalmıştım.

    Jennifer Fox

    Jennifer Fox'un kendi hayatında yaşadığı tecrübeden yola çıkarak çektiği film, hem güncel bir konuyu işlerken, gerçeğin zihnimizde nasıl değiştiğini de anlatıyor. Gerçek ortaya çıkmaya başladığında, izleyiciler de şaşırmaya başlıyor.

    Hikayeler Çok Şey Anlatır

    "Size güzel bir hikaye anlatacağım" diye küçük bir çocuğun anlatımıyla başlayan film, yıllar sonra annesinin bu hikayeyi bulup okumasıyla farklı bir çehre kazanıyor.

    Artık kırklı yaşlarda bir kadın olan çocukluğunda yazdığı hikayeyi kendisi okuyup araştırmaya başladığında, gerçeğin değiştiğini farketmesini sağlıyor. Kendisine ata binmesini öğreten hocası ile yaşadığı duygusal durumun 15 yaş civarında olduğunu hatırlarken, 13 yaşında buluğa bile ermemiş bir çocuk olduğunu anlıyoruz.

    Gerçekler ortaya çıktığında durumun önce tacize ve sonra tecavüze kadar gittiğini görüyor  Küçük kızın duyguları, aile içindeki yalnızlığından yararlanan adam, kendisine özel ve değerli olduğunu söyleyerek bağlıyor. Sevgiyi bulduğunu duşünen çocuk ise, isteneni yapmakta zorlansa da farkettirmiyor.

    Anne diğer çocukları ile ilgili, baba ise. İşleriyle. Anneanne durumu farketmesine rağmen, bunu kimseye söylemiyor. Sonrasında olanları ise filmi izleyerek öğrenebilirsiniz.

    Taciz ve Suçlular

    Film bizlere, eğer bir cinsel taciz veya tecavüz varsa, bunda tecavüz edenin suçu olduğu kadar, çocuğu koruyamayan annenin, babanın, yakın çevresinin, öğretmenlerin de suçlu olduğunu anlatıyor.

    Türkiye'de yaşanan cinsel taciz ve tecavüz vakalarında da aynı sonuç geçerli sayılabilir. Çocuklarına gerekli özeni göstermeyen anne ve babalar, yakın çevresi ve öğretmenler de hiç bir şey farketmemeleri olduğu kadar, farkettirkleri halde harekete geçemedikleri durumlarda  suçlu sayılabilirler.

    Yazılan Bir Hikaye

    Yaşadığım bir tecrübe de şöyle idi. Girdiği hikaye yarışmasında hikayesi ile ödül kazanan öğrenci jüri, öğretmenleri, annesi babası tarafından tebrik edilirken hikayedeki şu cümleye hiç dikkat etmemeleri, hikayeyi yazan çocuğun daha sonra ihtihar girişiminde bulunacağını farketmemeleri de onların suçu olsa gerek. Çığlık şeklinde yazılan ”düşünceler intihar etmiyor, özgürlüklerine kavuşuyordu” cümlesi herkes tarafından beğenilmiş olsa da, bunun bir mesaj olduğunu kimse algılamamıştı. Sonrasında ise intihar girişimi gerçekleşmiş, çocuk tesadüfen hayatta kalmıştı.

    Bu filmde de hikayesini sınıfta öğrencisine okutan öğretmen hikayeyi beğenir ve "bunu nereden aldın" diye sorar. Hikayeyi yazan çocuk "bu benim hikayem" der. Öğretmen diğer çocuklara dönerek, kurgulamanın öneminden bahseder. Aslında hikayenin kurgu olmadığı ve o çocuk tarafından yaşandığı film içinde anlaşılır.

    Hikayeler bu anlamda çok şey anlatır. Dikkatli olarak okunmalı ve varsa mesajlar sorgulanmalı ve yorumlanmalıdır.  Soru ise şu: Sizin hikayeniz ne olabilir?

    Filmi izlemenizi tavsiye ederim.

    Cengiz Eren,

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    İlgili Linkler:

     

     

TOP