şiddet

 

  • Bi'an Önce NLP Köşe Yazısı

    Bi an önce hedefe ulaşmak isteyenlerYaşadığımız Günler

    Kriz, kaos, savaş dönemleri insanın geleceğinin belirsiz hale gelmesini sağlar. Türkiye'de ise, krizler çok uzun yıllardan beri yaşanmakta. Türk insanı yaşadığı bu koşulardan dolayı, kriz içinde kolaylıkla çözüm üretebilir durumda. Çoğu insanımızın kriz olmadığında hiçbirşey yapamaz hale geldiğini görmek şaşırtıcı olmayacaktır. No pain,  No gain cümlesindeki gibi.

    Son bir yılda yaşadıklarımızı düşündüğümüzde ne kadar sert darbelerin arka arkaya geldiğini görebilir. Yaygınlaşmaya başlayan terör, kendilerini patlatarak insanlara zarar verenler, darbe teşebbüsü çok kısa zaman aralıkları ile gerçekleşti. Nedenleri üzerinde sayfalarca yazı yazılabilir ama bu yaşadıklarımızın zihnimizde farkında olmadığımız etkileri olacaktır.

    Hızlı Olmak ve Bi'an Önce

    Bu dönemlerde insanlar zihinlerinde üretilen korkulardan dolayı “bir an önce” davranışını kullanmaya başlayabilirler.

    Geleceği kaybolmuş ve zaman kalmadığını düşünen insanlarda ortaya çıkacaktır.

    Trafiğe çıktığında gideceği yere “bi'an önce” ulaşmak isteyip trafikteki kazaları arttırabilirler.

    Yemeklerini “bi'an önce” bitirmeye çalışıp, haberleri izlemeye çalışabilirler.

    İstediklerinin “bi'an önce” olmasını istedikleri için bunu engelleyen kişilere sert tepkiler gösterebilirler.

    Kazandıkları parayı “bi'an önce” harcayarak, ayın büyük bir bölümünü parasız ya da borçlu olarak geçirebilirler.

    Cinselliği yaşarken "bi'an önce" olmasını isteyip, zevk alamaz hale gelebilirler.

    Soruları "bi'an önce" cevaplamaya çalışarak, sınavda zayıf not alabilirler.

    Krizlerde ortaya çıkan “bi'an önce” davranışı, yaşadığımız hayattaki çatışmaları, trafik kazalarını, şiddeti, cinayetleri arttıracak, insanlar arasındaki iletişimi azaltacaktır.

    İçe Kapanmak

    Caddede sokakta yürüyen insanların birbirinin yüzüne bakmadan yürüdüklerini ve gözlerini diğerlerinde kaçırdıklarını görebilirsiniz. En küçük bir şey söylediğinizde, cevap yerine sinirli bir tepki alabilir ve beklemediğiniz bir anda kendinizi anlamsız çatışmanın bulabilirsiniz. Tıpkı pazar günü İstanbul üzerinde uçan jetin sesini duyan insanların yüzlerinin sararması, ya da “klima çalışıyor mu?” sorusunu soran yolcunun şoför tarafından bıçaklanması gibi.

    “Bi'an önce şuraya gideyim”, “Bi'an önce burayı göreyim”, “Bi'an önce işten çıkayım”, ”Bi'an önce yatayım”, “Bi'an önce emekli olayım” ve benzeri davranışlar çok yaygınlayaşabilir. Bu davranışlar ise yaşanan anın keyfini azaltacak kişinin üzerinde ilave bir baskı da yaratacaktır.

    Planlı Yaşamak

    Davranışlarınızda bir acelecilik varsa ve bir an önce birşeyler yapmak istiyorsanız, biraz durup düşünün. Sonra da gelecekte yapmak istediklerini aklınızdan geçirdiğinizde ve geleceği belirlediğinizde rahatladığınızı görebilirsiniz. Bir an önce yerine, bir müddet farkında olarak ve planlı yaşamak değişimi sağlayabilir.

    Kriz dönemi geçtikten sonra istediğiniz gibi yaşamaya devam edebilirsiniz. BU zamana kadar, kendinizi çatışmalardan, şiddetten, sert iletişimden ve kavgalardan koruyun derim. Tabii, her zaman olduğu gibi karar tabii ki sizin.

    Cengiz Eren

    https://www.erenlp.com

    Bu yazı Posta gazetesi bölge eklerinde yayınlanmıştır.

     

  • Fatih Terim, Milli Takım ve Yorumlar

    Yenilmekten Korkmuyoruz mama nefret ediyoruz.

    Fatih Terim Milli Maç ve Stratejiler

    Malta Maçı başlamadan önce verilen demeçler yine oldukça sert idi. Bu sertliğin maça yansıyacağı belli idi. Fatih Terim verdiği mesajlarda Malta maçının zor olacağını söylüyordu. Rakip kolay görülmesine rağmen hem Fatih Terim ve hem de futbolcular gergindi. Ve maç Başladı.

     

  • Futbol ve Şiddet

    Fatih TerimFutbol ve Şiddet

    Günümüzde futbol ve şiddet birbirine çok yakın hale geldi ve giderek artıyor. Sadece ülkemizde değil gelişmiş denilen ülkelerde de şiddetin arttığını görüyoruz. 

     

  • İyi Hissetmek NLP Köşe Yazısı

    İyi  HissetemekHissetmek

    Duygularımız çok önemli. Duyularımızla dış dünyadan aldığımız bilgiler duygularımızı ortaya çıkarıyor ve hissetmemizi sağlıyor. Dış dünyadan gelen bilgiler içinde herhangi bir tehdit ya da tehlike yok ise kendimizi rahat hissediyoruz. Eğer bir tehdit ve tehlike var ise algılarımız açılıyor ve kendimizi korumaya başlıyoruz.

    Ancak yaşadığımız Gezi Parkı olaylarından bu yana başlayan olaylar zinciri zihinsel süreçlerimizde farklılıklar ortaya çıkardı. Bunun pek farkında değiliz. Terörün artması, şehit cenazeleri, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ve şimdi de sınır ötesi harekatlar hepimizin zihnini etkiliyor. Hayat devam eder görünse de, davranılardaki gerginlik, çatık kaşlı ve yere bakan insanlar, hızlı kullanılan arabalar, artan kavgalar, şiddet ve cinayetler, aslında bu yaşadıklarımızın farkında olmadığımız sonuçları.

    Gelecek alacakaranlık kuşağına girip belirsizleştiğinde insanlar iyi hissetmeye çalışmak yerine kötü hissetmemek için, sorun çıkmasın, problem olmasın diye yaşamaya başladıkrında dikkatleri hep bu yönde olacak ve iyi hissetmeye çalışmayı bir kenara bırakacaktır.

    Sinirlenmek

    Kişiler normal gibi göründüğü halde gerçek, kriz anlarında kendisini gösterir ve ortaya çıkar.. Kişiler sinirlendiklerinde, istedikleri olmadığında, kendi hayatlarını kontrol etmeye çalışıp edemediklerinde normalde gösterilmesi gereken tepkilerden çok fazlası bir anda ortaya çıkacaktır. Beklenmedik şekilde ortaya çıkan bu davranışlar hem yakın çevresinde bulunan insanlara, hem de kendisine çok zarar verebilecektir. Artan şiddet ve cinayetlerin ardında yatan neden bu sayılabilir.

    Bu davranış modelindeki insanların en çok yakın çevrelerine ve sevdiklerine zarar verdiğini görüyoruz. Kişi kendisi ile barışık değilse ve bir yanlış yaptığında kendisine nasıl acı çektiriyorsa, yakın çevresindeki insanlara da kendisine davrandığı gibi davranıp onlara da aynı şekilde acı çektiriyor.

    Duygular

    Bütün bu şartlar içinde duygularımızı canlı tutmamız ve iyi hissedebilmemizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bir çiçekten, bir böcekten, bir kediden, bir köpekten, bir tablodan, bir manzaradan duygularımızı harekete geçirmek çok önemli. Aksi takdirde kapanan duygularımız dış dünyadan gelen herşeyi tehdit olarak görecek, bizi yoracak ve daha da kötü hissetmemizi sağlayabilecektir.

    Gayret ederek hayatı iyi hissederek yaşamaya devam etmek, gülmek, eğlenmek, sevmek ve iyi hissettiğimizde duygularımızı çevremizdekilerle paylaşmak iyi duyguların yayılmasını sağlayabilir.

    Ölüm yerine hayatı, acı yerine sevinci, stres yerine rahat olmayı, gözyaşı yerine gülmeyi koyabilirsek daha az zarar görmüş oluruz. Bu pazar iyi hissettiğiniz, güldüğünüz, eğlendiğiniz iyi hissettiğiniz bir pazar olsun isterim. Tabii her zaman ki gibi karar sizin.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı Ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

     

  • İyi Hissetmek Posta NLP Yazıları

    İyi HissetmekDuygular ve Hissedebilmek

    Duygularımız çok önemli. Duyularımızla dış dünyadan aldığımız bilgiler duygularımızı ortaya çıkarıyor ve hissetmemizi sağlıyor. Dış dünyadan gelen bilgiler içinde herhangi bir tehdit ya da tehlike yok ise kendimizi rahat hissediyoruz. Eğer bir tehdit ve tehlike var ise algılarımız açılıyor ve kendimizi korumaya başlıyoruz.


     Yaşananlar

    Ancak yaşadığımız Gezi parkından bu yana başlayan olaylar zinciri zihinsel süreçlerimizde farklılıklar ortaya çıkardı. Bunun pek farkında değiliz. Terörün artması, şehit cenazeleri, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ve şimdi de sınır ötesi harekatlar hepimizi etkiliyor. Hayat devam eder görünse de, davranılardaki gerginlik, çatık kaşlı ve yere bakan insanlar, hızlı kullanılan arabalar, artan şiddet ve cinayetler aslında bu yaşadıklarımızın farkında olmadığımız sonuçları.

    Gelecek alacakaranlık kuşağına girip belirsizleştiğinde insanlar iyi hissetmeye çalışmak yerine kötü hissetmemek için, sorun çıkmasın, problem olmasın diye yaşamaya başladıklarında dikkatleri hep bu yönde olacak ve iyi hissetmeye çalışmayı bir kenara bırakacaktır.

    Krizler

    Normal göründüğü halde gerçek, kriz anlarında kendisini gösterir. Kişiler sinirlendiklerinde, istedikleri olmadığında, kendi hayatlarını kontrol etmeye çalışıp edemediklerinde normalde gösterilmesi gereken tepkilerden çok fazlası bir anda ortaya çıkacaktır. Beklenmedik şekilde ortaya çıkan bu davranışlar hem yakın çevresinde bulunan insanlara, hem de kendisine çok zarar verebilecektir. Artan şiddet ve cinayetlerin ardında yatan neden bu sayılabilir.

    Bu davranış modelindeki insanların en çok yakın çevrelerine ve sevdiklerine zarar verdiğini görüyoruz. Kişi kendisi ile barışık değilse ve bir yanlış yaptığında kendisine nasıl acı çektiriyorsa, yakın çevresindeki insanlara da kendisine davrandığı gibi davranıp onlara da aynı şekilde acı çektiriyor.

    Duyguların Yaşaması

    Bütün bu şartlar içinde duygularımızı canlı tutmamız, hissedebilmemizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bir çiçekten, bir böcekten, bir kediden, bir köpekten, bir tablodan, bir manzaradan duygularımızı harekete geçirmek çok önemli. Aksi takdirde kapanan duygularımız dış dünyadan gelen herşeyi tehdit olarak görecek, bizi yoracak ve daha da kötü hissetmemizi sağlayabilecektir.

    Gayret ederek hayatı iyi hissederek yaşamaya devam etmek, gülmek, eğlenmek, sevmek ve iyi hissettiğimizde duygularımızı çevremizdekilerle paylaşmak iyi duyguların yayılmasını sağlayabilir.

    Hayat ve Yaşamak

    Ölüm yerine hayatı, acı yerine sevinci, stres yerine rahat olmayı, gözyaşı yerine gülmeyi koyabilirsek daha az zarar görmüş oluruz. Bu pazar iyi hissettiğiniz, güldüğünüz, eğlendiğiniz iyi hissettiğiniz bir pazar günü geçirmenizi isterim. Tabii herzaman ki gibi karar sizin.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    http://www.erenlp.com

    Posta Gazetesi NLP ile Hayatın Yönetimi sende köşesinde yayınlanan yazı NLP Teknikleri ve NLP bilgileri ile hazırlanmıştır.

     

     

  • Kadına Şiddete Hayır sloganının yanlışlığı

    Kadına Şiddete HayırKadına Şiddete Hayır

    Ataköy Soroptimist ile yaptığım zoom görüşmesi "Şiddetin nedenleri, sonuçları ve önlenmesi" konusunda idi. Güzel ve faydalı bir toplantı oldu. Yaklaşık 30'dan fazla üyenin katıldığı toplantı yaklaşık bir buçuk saat kadar sürdü.

    Şiddetin var olduğu alanlar

    Şiddet hayatın her içeriğinde var aslında.

    Şiddeti tanımlarsak şöyle ifade edilebilir. "Şiddet bireyin bedensel ve zihinsel açıdan zarar görmesine neden olan, bireysel ve toplumsal hareketlerin tamamıdır. "  

    • Aile içi Şİddet
    • Okullarda Şiddet
    • Futbolda Şiddet
    • Dilde Şiddet
    • Şarkılarda Şiddet
    • Trafikte Şiddet
    • Sosyal Şiddet  

    ve benzeri bir çok alanda şiddet davranışları sözel, davranışsal ve fiziksel içeriklerde  görülebiliyor. 

    Şiddetin ortaya çıkmasındaki en önemli etken güçsüzlük duygusunun yoğun olarak hissedilmesi olacaktır. Kişinin farkında olduğu aklının karşması ile zihinsel kapaklarının açılması ile geçmişte gösterilemeyn tepkiler toplamının o anda, kapakları açan kişi ya da duruma gösterilmesidir. Bu şekilde kişi ne yaptığının farkında olamayacak ve kendi kontrolünü kaybedecektir.

    Güçsüzlük hissi yaygın olduğundan bir araçla kendisini güçlü hissetmeye çalışacak, karşısındaki kişiye zarar vermek isteyecek ve fırsatını bulursa zarar verecektir. Bu açıdan şiddet ya fiziksel güçle ya da bir araçla ortaya çıkan durumdur, diyebiliriz.

    Kadına gösterilen şiddet ise giderek yaygınlaşıyor. Bunun sebeplerinden bir kaçı, terör, topluma aktarılan nefret mesajları olduğu kadar "Kadına Şiddete Hayır" sloganınında etkisi büyüktür.

    Beynimizin çalışması ve uyarılar

    "Kadına Şiddete Hayır" sloganı kadına gösterilen şiddeti işaret etmekte, böylece kişilerin zihninde kadına şiddet gösterilebilir bilgisi yelreşmektedir.  Beynimiz negatif mesajları tersi yönünde işlemekte ve zihne yerleşen bu bilgi kapaklar açıldığında uygulanır hale gelmektedir.  "Trafik Canavarı olmayın" sloganı trafik kazalarını arttırmıştır. Aynı şekilde "Frene Değil, Kurala Güven" sloganı da trafiğin tehlikeli olduğuna dair inancı yüzeye taşımakta insanlar yola çıkarken keyifli bir seyahat için değil, kaza yapmamak ve canlı kalmak duygusu ile gergin olarak seyahat etmekte, kolayca kurtulabiliecekleri kazalardan kaçamaz hale gelmektedir.

    Bu açıda kadına şiddet gösterilebilir mesajını kapsayan "Kadına Şiddete Hayır" mesajı yanlıştır.  "Black Lives Matter" mesajında afro-amerikan vatandaşların hayatının önemli olduğu anlatılmakta, ve çok daha etkili olmaktadır. Bu sloganda gösterilen şiddeti azaltsa da, ortaya yine şiddet çıkmaya devam etmiştir.

    Kadına şiddet gösteren erkektir. O yüzden erkek şiddetinden bahsetmek daha anlamlı olacaktır. "Erkek Şiddet Göstermez" gibi bir slogan da şiddet içeriğinde kalmaya devam edebilir.  Dikkatli olarak bakıldığında "Adam Olmak kavramı" içeriğinde yeni sloganlar ve mesajların topluma yoğun olarak aktarılması, şiddetin azalması yönünde etki yapabilecektir. Aynı zamanda insanın, kadının, çocuğun ve hayatın değerli olduğuna dair mesajlar "adam olmak" kavramının etkisini arttıracaktır.

    Sevgi ve İç barış

    İnsan kendisi ile barışıksa ve insan ve doğa sevgisi var ise, şiddet göstermesi mümkün değildir.  Şiddet gösteren insanların kişisel tarihine bakıldığında yeteri kadar sevgi almadıkları, şiddeti öğrendikleri veya gördükleri görülecektir. Şiddeti öğrenen şiddet uygulayabilir. Son olarak biri sizi sinirlendiriyorsa hayatınızı ve duygularınızı yönetiyor demektir.

    Şiddet içeriğinde yol uzun ama çalışmalar önemli. Doğru modelde yapılan çalışmaların etkili olabileceği görülmektedir. Konu üzerinde düşünmeye, çalışılmaya devam edilmesi önemli. Aşağıdaki linkler ilginizi çekebilir.

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı ve Eğitmeni

    Şiddet ve Kişisel Tarih

    Uygulanan Şiddet,Kadınlar, Çocuklar, Nedenler

    Şiddet, Futboldaki Şiddet, Katliam

    Lütfen TFF nin Şiddete Karşı Kampanyası

     

     

     

     

     

     

     

     

  • Şiddet ve Kişisel Tarih

    Kadına Çocuğa ŞiddetÖfke ve Şiddet

     

    Hayatı yaşarken bir çok durumla karşılaşıyoruz. Gülüyoruz, eğleniyoruz, keyifli anlar yaşıyoruz, kızıyoruz, öfkeleniyoruz. Bazı kişilerde bu kızgınlık ve öfke geçici bir durum olarak yaşanırken, bazılarımızda şiddet ortaya çıkarıyor. En çok da kadına ve çocuklara erkeklerin gösterdiği şiddet.


     

    Bilmediğimiz şeyi düşünemediğimiz, öğrenmediğimiz bir şeyi yapmamız mümkün değil. O zaman şiddet nereden öğreniliyor? Sorusu bu anlamda önemli sayılabilir.

     

     

     

     

     

     

     

    Evde öğrenilen şiddet,

    Okulda öğrenilen şiddet,

    Sokakta öğrenilen şiddet,

    Bilgisayar oyunlar ile öğrenilen şiddet,

    Filmlerle ve çizgi filmlerle öğrenilen şiddet,

    Askerlikte Öğrenilen Şiddet

    Terör olaylarından öğrenilen şiddet

    Şarkılardan öğrenilen şiddet,

    Hayvanlara uygulanan şiddet,

    Doğaya karşı şiddet,

    ve daha bir çoğu.

     

    Sinirlenmek

     

    Herhangi bir duruma sinirleniyorsanız, o içerikte hayatınızı yönetemiyorsunuz demektir. Herhangi bir kişi gelip sizi sinirlendirebiliyorsa, sinirlenmenizin nedeni o durum ya da insan olmayabilir. Geçmişte yaşadığınız tecrübelerde gösteremediğiniz tepkileri, o durum ya da o kişiye gösterdiğiniz anlamına gelecektir. Buna zihninizde varolan kapakların açılması ve geçmişte yaşanan duyguların özellikle kötü tecrübelerdeki duyguların ortaya çıkması diyebiliriz.

     

    Genellikle bu durumlardan sonra gözyaşı ortaya çıkmasının da bir nedeni olduğu bilinmelidir.

     

    Öfkelenmek

     

    Öfke ise,, bu durumun biraz daha ileri bir halidir denebilir. Genellikle kişinin kendisini güçsüz hissettiği durumlarda ortaya çıkacaktır. Kendisini sinirlendiren ve kızdıran içeriğe zarar vermeye doğru bir sürecinde başlangıcıdır, aynı zamanda. Sinirlendiğiniz durumlarda ortaya çıkan zihinsel kapakların açılması, biraz daha fazlalaşmıştır. Kişi kendisini güçsüz hissettiren durumu veya kişiye zarar vermeye .çalışabilir. Bu aynı zamanda şiddetin ortaya çıkabileceğinin bir başlangıcıdır, diyebiliriz.

     

    Bu noktada kişi gözlerini kıpmaz hale gelir, burundan nefes alır ve nefes alma süreleri uzar. Kişi farkında olmadığı bir transa geçer.

     

    Kişinin geçmişte yaşadığı tecrübeler içinde dayak ve şiddet var ise, o zaman karşısındaki kişiyi, geçmişte nasıl cezalandırıldıysa, benzer şekilde cezalandırmaya çalışır. Böylece kendi gerçeğini kaybetmiş ve karşısındaki kişi insan olmaktan çıkıp bir objeye dönüşmüştür.

     

    Şiddet

     

    Bir sonraki aşama ise, zihinsel kapakların tamamen açılmasından sonra bu kapakları açan kişinin sürekli olarak ve kötü hissedilerek düşünülmeye devam edilmesi, öfkede ortaya çıkan trans durumunun biraz daha derinleşmesidir. Ortaya çıkan her şiddetin bir tarihçesi olduğunu bilmek, o kişinin kişisel tarihçesini anlamak gerekir.

     

    Genellikle kadın cinayetlerinde görülen bir durumdur. Kişi sürekli olarak aynı konuyu takıntılı olarak düşünmekte ve planlar yapmaya başlamaktadır. O kişinin zihninde kadın insan olmaktan çıkıp bir obje haline gelmiştir.

     

    Kasım ayında 27 kadın erkekler tarafından öldürülmüş. 2016 yılında toplam 328 kadın kadın cinayeti işlenirken, 2017 yılında Kasım ayı dahil 366 kadının öldürülmüş olması tabii ki çok üzücü. Bu cinayetleri işleyen kişiler genellikle kadınların en yakınında olan kişiler.

    http://www.hurriyet.com.tr/eskisehir-kadin-meclisi-10-ayda-337-kadin-oldu-40658102

     

    Kadının bir obje ve erkek tarafından sahip olunan bir meta olarak görülmesi bu sonuçları ortaya çıkarmaktadır. Şiddeti küçük yaşta öğrenen kişiler ileri yaşlarda bu durumlarla karşılaşmakta, ve hakim karşısında geçtiğinde “Ne yaptığımı hatırlamıyorum, hakim bey” diyebilmektedir.

     

    Şarkılar, Filmler,  Bilgisayar Oyunları

     

    Tom and Jerry, Temel Reis ve benzeri çizgi filmler ile “seni saran kucaklar kara toprakla dolsun”, “kafama sıkar giderim”, seni versinler ellere, beni vursunlar”, “ya benimsin ya toprağın” "yakarım Roma'yı da yakarım" sözlerini aktaran şarkı sözlerinin de şiddete katkısı olduğunu söyleyebiliriz. Daha fazlasını siz bulabilir, yorumlara yazabilirsiniz.

     

    Sinirlenmenin, hiddet ve öfkenin ve şiddetin ortadan kalkması insan değeri ile yakından ilgilidir. Kadın, erken çocuk ayrımı yapmadan insan değerli olduğuna inanmak ve insanları aptal akıllı salak zeki ve benzeri sınıflamalardan uzak tutmak, daha doğrusu ayrımcılık yapmamak şiddetin azalmasını sağlayabilir.

     

    Kişinin zihni temiz değilse, geçmişte yaşadığı tecrübeler içinde şiddeti bir şekilde öğrenmişse, bir gün ortaya çıkabilir.

     

    Özellikle yaşadığımız dönem herkesin zihinsel kapaklarının kolayca açıldığı durumları ortaya çıkarıyor. Bu sebepten araba kullanırken, tanımadığınız insanlarla iletişim kurarken, birileri ile tanışıp yakınlaşmadan önce onların neler yaşadığını öğrenmeniz yerinde olacaktır. Karşı tarafın sinirlendiğini, bakışlarının tek noktaya kilitlendiği durumları gördüğünüzde, oralardan uzaklaşmanız yararlı olabilir. Aynı durumlar sizde ortaya çıkıyorsa, duygularınızı sakince ifade edebileceğiniz durumları öğrenmeniz güzel olur.

     

    Sık sık sinirleniyorsanız, öfkeleniyorsanız, birilerine ya da bir şeylere kızıyorsanız değişim zamanı ve kendi kişisel tarihinizi gözden geçirmenin zamanı gelmiş demektir.

     

    Cengiz Eren

    NLP Uzmanı Eğitmeni

     

    http://www.erenlp.com

     

  • Uygulanan Şiddet,Kadınlar, Çocuklar, Nedenler

    Şİddetin Nedeni World Trade Center fotoğraf 1995 tarihinde çekilmiştir.

    Şİddetin bir açıklaması olması gerek, Şiddet zihinsel süreçler açısından nasıl ortaya çıkıyor. Neden kadınlar ve çocuklar daha çok şiddet görüyor. Son zamanlarda gündemi ve gazetelerin 3.cü sayfasını dolduran şiddet haberlerinin fazlalığı ve çok sayıda insanın acı çekme nedenleri okuyacağınız yazı ile açıklanmaya çalışılıyor. Şiddet öğrenilir, Şiddeti bilen şiddet uygular, kendisini güçsüz hissettiği durumlarda.  

     

TOP