Dış Önermeler ve Sonuçları
- Son Güncelleme: Pazar, 09 Ekim 2011 13:55
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 8204
Hayatı yaşarken kişi bir çok içerikte birçok şey yaşayacak suludere.gif ve yaşadıkları ile ilgili olarak çeşitli sonuçlarla karşılacaktır. Yapılanlar, yapılmayanlar, mutluluklar, üzüntüler hayatı yaşarken duygularımızla algıladıklarımızın rasyonalize edilmiş durumlarıdır. Bir şeyi yaşadıktan sonra yaşadığımızı iyi ya da kötü olduğuna karar vermemiz ve bunun sonuçlarına ait duyguların giderek derinleşmesine neden olacaktır. Bu durumları yaşamamızı sağlayan en önemli etkenlerden biri bize ulaşan ve bizim düşünmeden kabul ettiğimiz "Dış önermelerdir".
Bildiğiniz gibi Ayşe Arman'ın başına gelen durum "dış önermelerin" hayatı yönetirken ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Olay çöyle yaşanır, Ayşe Arman'ın yazdıklarına göre. Yayıncı "Secret kitabının yazarı ile röportaj ister misin?" diye sorar, Ayşe Arman'a. Ayşe Arman'da dünyada çok satan kitaplar listesinde yer alan bir yazarla röportaj yapacağı için sevinir. Ancak Ayşe Arman'a bu sorunun sorulabilmesi için soran kişinin onu iyi tanıması gerekmektedir. Zaten yazısındaki ifadelerden yazar yayıncıya adı ile hitap edebilmektedir.
Ayşe Arman farkında değildir ama bu bir "dış önermedir." Bu önermeye karşı düşünülmeden "evet" cevabı verilmiştir. Sorunların başladığı yer "evet"in söylendiği andır. Yayıncı çok satan kitabının daha çok satılmasını istemektedir ve haklıdır. Ayşe Arman çok okunan bir köşe yazarı olduğu ve yaptığı röportajlar ses getirdiği için yayıncı için iyi bir kanaldır, ayrıca.
Ayşe Arman haklıdır, bir çok gazetecinin yapmak istediğ şey kendisine sunulmaktadır. Yaptığı çarpıcı röportajlara bir yenisi daha eklenecek ve "helal olsun" denilecektir. Ancak unutulan şey Ayşe Arman'ın unuttuğu şey kendisinin Türk toplumu için Rhonda Byrne'dan daha önemli olduğudur. Hürriyet gibi Türk basının lider gazetesi içinde yazı yazmak önemlidir. Ayşe Arman olabilmek önemlidir. Ayşe Arman'ın yaptıkları ile Secret'in yazarının yaptıkları ile benzerdir. Rhonda Byrne bir çok isimle röportaj yapar gibi bilgileri toplamış ve Ayşe Arman'dan farklı olarak kitap haline getirmiştir.
Bu anlamda Ayşa Arman kendi değerinin farkında değildir. Buz dansı yarışması sırasında "popüler" olmak adına kendisine zarar vermiştir.
Röportaj içeriğinde dış önermeye "evet" diyen Ayşe Arman, başka içeriklerde de doğal olarak dış önermelere açıktır. Ancak bu dış önermeleri zaten kabul eder durumdadır. Eşinden, çocuğundan, genel yayın yönetmeninden dış önermeler başlangıçtaki kabuller dolayısı ile kabul edilebilir. Ancak kendisi ile bu anlamda bir iletişimi ve ilişkisi olmayan kişiden dış önermeyi düşünmeden kabul etmek hatadır.
Burada farkedilmesi gereken temel hata kendisine ulaşan "dış önermeyi" reddetmemesi veya reddetmek istemiyorsa yeni bir önerme üretemez durumda olmasıdır.
"Evet, ben de bu röportajı yapmak isterim, internet vasıtası ile kendisine soracağım soruların cevabını almak isterim", veya "Amerika'da kendisi ile buluşup bu röportajı yapabilirim" veya "Yazar'ı Dubai'ye davet ediyorum, kendisi geldiğinde bu röportajı yapacağım" kendisinin ürettiği dış önermeler olabilirdi.
Zaten etkisi büyük bir köşe yazarı olara, yayıncıya "Ben secret'in yazarı ile röportaj yapmak istiyorum" demesi en doğrusu olabilirdi, eğer gerçekten bu röportajı yapmak istiyorsa.
Sonuç dış önermeleri kabul etmenin yarattığı ve yaratacağı sorunlala uğraşmak zorundadir. Röportajın orjinal veya sahte olması aslında hiç önemli değildir. Türkiye'nin en önemli kadın gazetecilerinden olan Ayşe Arman, bir erkek tarafından aldatılmıştır, kendi tabiri ile. Bunun topluma verdiği mesaj ise çok daha ağırdır. Kadınlar "Ayşe Arman bile aldatılabiliyorsa, bizim aldatılmamız anormal değil" diyerek, biraz daha pasiflecek ve yaşadıkları duruma "razı" hale geleceklerdir. Bu ise Sezen Aksu'nun topluma aktardığı acı dolu şarkılari ile "Sezen Aksu bile acı çekiyorsa, bizim acı çekmemiz normal"diye düşünen ve kendisini rahatlamış hisseden kadınların yaşadığı duygulara benzer duyguları Ayie Arman farkında olmadan yaratmış ve Sezen Aksu ile aynı konuma düşmüştür.
Bu sonuçların bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için kitao yazarının buraya çağrılıp yapılacak resimli röportajın Hürriyet gazetesinde yayınlanmasıdır.
Sonuçta Ayşe Arman zarar görmüştür ancak"Aldatıldım" yazısını yazabilmesi cesaretinin olduğunu göstermiştir ve oyunu bozmuştur. Ayşe Arman'in yazdığı yazıdan sonra yayıncı zarar görmüştür. Zaten içinde çok önemli bilgi olmadığı düşünülen kitapta bu zarardan payını almıştır. Yayınlayan bunu Secret'i okuduktan sonra yaptığına göre, şeklinde düşünüldüğünde kitabın zahiri etkisi de kaybolacaktır.
Farkedilmesi gereken nokta ise dış önermelere bu anlamda verilecek "evet" cevabının ortaya çıkardığı sonuçların insan hayatındaki önemidir. Belki de tek "Sır" budur.
Cengiz Eren
Temmuz 2007