Inglorious Bastards Soysuzlar Çetesi Outglorious Tarantino
- Son Güncelleme: Pazar, 06 Ocak 2013 22:33
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 8947
Inglorious Bastards Türkçe adıyla SoySuzlar çetesi ilginç bir film olmuş yine. Tarantino İkinci Dünya savaşını anlatmış görünüyor ama durum pek öyle değil. Yakaladığı nazilerin alınlara gamalı haç çizen ve bu konuda operatörlük seviyesine ulaşan Bradd Pitt, bunu neden yaptığını açıklıyor. Daha sonra onları değiştiklerinde bile tanıyabilmek için. Film önemli ama açıkça anlattıklarından çok yaptığı göndermelerle ilginç hale geliyor. Yazıyı okuduğunuzda neden bahsettiğini daha iyi anlayacaksınız, hele bir de filmi seyrettiyseniz.
Filmin bir nazi filmi olduğunu düşünmek için her şey var. Goebbels var, Hitler var, 200’e yakın insanı öldüren keskin nişancı var, çetebaşı Brad Pitt var, film var, gala var, Yahudi acısı var, . Ve tabii yolların kesişmesi de. Yollar bir yerde kesişiyor. Keşistiği yer de Chinese Theatre sayılabilir.
Hitler dönemini komik ve şiddet dolu bir tarzda anlatan film aslında o dönemden çok bugünü anlatıyor. Brad Pitt'in oynadıığı Babel filmindeki yolların kesişmesi burada da gerçekleşiyor. Bugünkü Hollywood sinemasının nasıl işlediğini anlatan Tarantino, kızılderelilerden kalma geleneklerle, Hitler döneminde kullanılan metodların aynı şekilde kullanıldığına dair bilgilerde veriyor. Bu bilgilere baktığımızda Hollywood sinemasında rekabet, çekişmenin ve soyun ne kadar önemli olduğunu da anlıyoruz.
Filmlerdeki kahramanların özel bir şeyler yapmaları gereği ve bunun sonucunda “aktrist” veya “aktör” olabilecekleri vurgusu da önemli. Propaganda açısından yeni teknikler üreten Goebbels’in yöntemlerinin sinemada bugün de uygulandığı ve bağlı olduğu düzeni en iyi şekilde göstermeye çalıştığı da apaçık görülüyor.
Şiddet ve komedi filmde iç içe geçmiş durumda. Karizmasını önemsediğimiz çoğu insanın aslında karikütürler olduğunu anlıyoruz o dönem geçtikten sonra. Bu film Kenan Evren için çevrilseydi, benzer güzellikte olabilirdi. En son “intihar ederim” diyen Kenan Evren kendisinin aslında bir karikatür olduğunu da bir kez daha anlamamızı sağladı. 12 Eylü hakkında açılan dava, 28 Şubat'çıların içeri alınması, koca koca komutanların kuzuların sessizliğine bürünmeleri, Tarantino'nun haklı olduğu gösteriyor gibi.
Çetebaşı Brad Pitt ise Nazileri öldürdükten sonra bir tanesini canlı bırakıp alnına bıçakla gamalı haç çizmesi de kimin kimin tarafında olduğunu anlamamızı sağlayacak bir işaret. Bu işlemi yaparken giderek geliştiğini de görüyoruz.
Gala sahnesi ise çok güzel. Chinese Thetra’da yapılan her gala için yaşanan duyguları da bize aktarıyor. Her yönetmen ve artist kendi veya başkasının galasına gittiğinde mutlaka Chinese Theatre’in yanmasını ister. Verilen mesaj bu apaçık. Kendi filminin galasında filmi beğenilmeyen yönetmen ve artist, başkasının filmindeki galaya giden ve filmin beğenildiğini gören yönetmenler ve artistler sinemanın yanmasını isteyeceklerdir, hem de içindekilerle birlikte.
Aynı sonuçlar Oscar ödülleri için de söylenebilir. Kazananlar duygu patlaması yaşarken kaybedenler, kendilerini çok ama çok kötü hissetmekte, ancak hissettiklerini de göstermemeye çalışmaktadırlar. Burada da “rol yapmak” gereği ortaya çıkmaktadır.
Bu duyguların fark edilmesi için Tarantino gerekli ipuçlarını da veriyor. Sayısız insan öldürdüğü için “üretilen” kahraman aktör, Selznick’le kıyaslanan Goebbels, gala gecesinin daha açıkçası propogandanın önemi filmin verdiği önemli mesajlar.
Kızıldereli ve Nazi tekniklerinin vahşice de olsa kullanıldığı Hollywood piyasası ve bunu kendi tarzı ve tavrı ile anlatan Quentin Tarantino. Hollywood eşittir Hollywar olarak ifade ediliyor. Tabii bu teknikleri Hollywood piyasasına hakim olan Yahudilerin kullanıyor olması Tarantino’ya da ilginç gelmiş olsa gerek ki, bu filmi çekmiş. Simgesel anlatımlara da filmde dikkat edilmeli. Süt, kafa derisi, alın yazısı gamalı haç, film kopyalarına sahip olmak ve sinema salonu önemli simgeler.
İnsan zihninde oluşan duyguları bu filmde güzel ve farklı şekilde aktaran Tarantino'yu ve yardımcı oyuncu Oscar'ını kazanan oyuncu ve oyuncuları tebrik ediyoruz.
Cengiz Eren