Atomik Kozmik
Kullanıcı Oyu: 0 / 5
- Son Güncelleme: Cumartesi, 22 Ağustos 2015 18:58
- KY tarafından yazıldı.
- Gösterim: 3520
Biz, bir insan olarak, birey olarak sadece kendimizden mi, dünyadan mı, her şeyden mi sorumluyuz ? Bir insan, tüm insanlıktan sorumlu mudur ?
Evet! Sorumludur.
İnsanın diğer canlılardan farkı, yaptıklarından sorumlu olması ve seçme şansının, özgür iradesinin , sınırsız yaratıcılığının olmasıdır.
Peki, tek bir insanın gücü, imkanı bunları gerçekleştirmek için yeterli midir ?
Bir insan, dünyanın bütün sorumluluğunu üstlense yapabileceği hiçbir şey yok gibi gibi görünür ama
bizler, maddenin en küçük parçasının atom olduğunu, maddenin atomlardan oluştuğunu, atomun içerisinde çekirdek olduğunu, çekirdek oluştuğunda müthiş bir enerjinin açığa çıktığını, yani atomun içerisinde de bir atom bombasının enerjisinin saklı olduğu gerçeğini çok iyi biliriz.
İşte insan da küçücük bir çekirdek, bir molekül, bir atom örneği gibidir.
Bütün bir dünya ile baş edemez , bütün insanlık için yapabileceği şeyler sınırlı gibidir ancak kendi görev ve sorumluluklarını yerine getirdiği zaman çok güzel bir model olabilir.
Meksikalı, kızıldereli bilgin "Don Juan" derki ; İnsan bir şeyi yapmaya karar verdi mi sonuna kadar gitmeli ve yaptığı şeylerden sorumluluk almalı. Ne yaparsa yapsın, önce niçin onu yaptığını bilmeli, daha sonra yaptıklarını hiç kuşkulanmadan, çekinmeden bütün gücünü vererek yapmalı . Bütün bunları yaptığında zaten bir fark yaratacak ve insanlığa katkı sağlayacaktır. Kızılderililer yok edilse bile Don Juan yaşayacaktır, zihinlerde.
Demek ki bir insan, bütün bir dünya karşısında, insanlık karşısında hiçbir şey ifade etmiyor gibi görünse de doğru ve güzel bir şey yaparsa, hayata ve kendine karşı sorumluluk alırsa aynı atom enerjisi gibi etkin bir güce sahip olabilir.
Atom enerjisinin ortaya çıkması için çekirdeğin parçalanması gerekiyor. Buna hazır mısınız?
Mevlana'nın kendi yaşamında ortaya koyduğu örnek gibi, müziğin dilini çözmüş ve eserleri bugünlere taşınmış dünyaca ünlü besteci Mozart gibi, bir Hayyam şiiri gibi ya da, her zaman işe yarayan, bir şairin dörtlüğü gibi...
Onların adı tarihte, birinin aşkı ve bilgeliği ile, birinin şımarıklığı ve besteleri ile, birinin düzen başkaldıran şiirleri ile.
Sizin adınız neden olmasın tarihte?
Ama bunun yolu nerden geçiyor?
Bunun yolu da değişim, katılım, yenilenmek ve üretimden geçiyor.
Kendini yanlıştan kurtarmak, yalanı doğrudan ayırmak, yozlaşmanın ne olduğunu nerelere doğru gittiğini bilmek, amaçsız bir yaşamdan sakınmak, sorumluluk almak, kendi kaynaklarını doğru tespit edip kullanmak, bu kaynaklarla iyi insanı oluşturmaktan geçiyor.
Kendi ışığını açığa çıkarmak, kendini sevmek, güvenmek, kendini asla gerçek değerinin altında tutmamak, abartmamak ve azımsamamak, kendinde olağanüstü değişimler yaratarak bir yetişkin tavrı içinde, hayata ve kendine sağlı sollu, açılımlı bakmaktan geçiyor.
Yarattığın, ürettiğin, ve dünyayla paylaştığın şeylerden, başkalarını korumaktan, diğerlerine yardım etmekten ve yaşama zarar vermemekten, kendin de dahil olmak üzere dünyadaki gözle görülebilen ve görünmeyen her şeyin enerjinin bir parçası olduğunu bilmekten geçiyor.
Neyin bizim sorumluluğumuzda olduğunu, neyin bizim sorumluluğumuzda olmadığını ayırt ederek, fiziksel, ruhsal, duygusal,zihinsel sınırlarımızı belirlemekten geçiyor.
Kendi mutluluğumuzdan sorumluluk almaktan ve bulunduğumuz ortama getirdiğimiz bilinçten sorumluluk almaktan geçiyor.
Buralardan geçiyor yani... Çünkü hayat geçiyor...
Bunun sayısız yolları var,
Dünyada olup bitenleri tribünden izleyerek, hiçbir şeye sahip çıkmadan, elinden gelenleri n en iyisini yapmadan, elini taşın altına koymadan, sorumluluk almadan, mazeret üreterek, çağdaş bir dünyaya ulaşacağını, çağdaş bir insanın yaşam koşullarına sahip olacağını düşünmek sadece bir yanılgıdan ibarettir.
Zira, dünyadan alacağımız karşılık da dünyaya verdiğimiz kadar olacaktır.
Bu da bir yoldur ancak netice alamayacağın bir yoldur.
Sorumluluğun da bir özü, çekirdeği olduğunu bilmezsek her an yanlış yola sapabiliriz.
Geleceğe şekil verecek ve yaptığımız seçimlerin sonuçlarını yaşayacak olan yine biz olacağımıza göre,
SEÇİM sizin... Kumun üzerinde yüzlerce kişi yürümüş olsa da, sizi anlatacak sizin izlerinizin olması için yürümeniz yeterli.
20 Mayıs 2013 Firdevs Ersoy
