Duygu Kullanım Tarifnamesi
- Son Güncelleme: Pazar, 20 Ekim 2013 21:25
- KY tarafından yazıldı.
- Gösterim: 3506
Her şey yolunda mı ? Ne çok duyar oldum son günlerde bu cümleyi…Böyle sorular her tarafı açık bir soru pi sayısı gibi, artıya da eksiye de gittiği kadar gidiyor, kulvar dışına çıkıyor. ”Ne var ne yok!” gibi….Var olanda var, yok olanda var. Kendimizi neye göre ölçeceksek…
Sabah kalktım, aynaya baktım, içimden gelerek bugün enerjim güzel, yapacağım şeyler şunlar ,keyifle hiç düşünmeden pişmanlık duymadan güne başlayabiliyor muyum ?
O zaman iyiyim demektir, kendimi kabullenmiş ve seviyorum demektir. Ancak her şey bununla bitmiyor, çünkü, insan tek başına bir varlık gibi görünse de arkadaşları ile başka bir orkestra oluyor, akrabaları ile ayrı, mahallede başka, işyerinde başka bir şeyin uzantısı oluyor. İnsan insanmış gibi görünüyor ama insandan başka her şeye karışıyor. Ya bir konunun temsilcisi oluyor, ya bir kurumun adamı oluyor ya da başka bir şey oluyor.
Biz hem iç, hem de dış dünyamızdan bilgi kirliliği, iletişim bozukluğu, dejenerasyon ve yozlaşmanın içerisindeyiz. Bundan kendimizi kurtaramıyoruz.
Her gün bir sürü olumlu ve olumsuz olayın sürüp gittiğini düşünürsek, hayatımız karmaşık ve sürekli değişen duygu ve düşünceler akışı içerisinde geçiyor.
Bu kargaşanın içerisinde kendini doğru tanımlayıp, yerine koymadığın sürece insan olumsuzdan kurtulamıyor. Sadece sonucu ortaya çıkaran bu olaylarla ilgili duygularımız ve bununla ilgili yaptığımız yorumlar sonucu değiştiriyor ki, o zaman gün içerisinde hiç bıkmadan, duygularını ve düşüncelerini yeniden düzenlemek gerekiyor.
Hayata daha doğru bakmamızı sağlayacak, duygularımızı harekete geçirecek teknikleri uygulamak, duygu durumumuzdaki değişimin, dalgalanmalarının nedenlerini anlamak, özgüvenimizi artırmak, olumsuz düşünceleri zihinden atmak, sevgi ve onay bağımlılığının üstesinden gelebilmek, suçluluk duygumuzla başa çıkmak gerekiyor.
Bunun için de kendini iyi tanımak, kendin için neyi ,nasıl yapacaksın ? Bunu bilmek gerekiyor. İnsanlar kendilerini düzelteceğini söyleyen bir çok kişiye, kuruma gidiyor. Diyelim ki doğru kişiyi , doğru modeli ve adresi buldun ve gerekli desteği aldın.
Öyle de olsa onların yaptıklarının hiçbirisi senin yapacaklarının yerine geçmiyor. Elindeki kaynaklar doğru kaynaklar olsa da sadeleştirip, doğru çalışmalar yaparak, bunlardan doğru bir şey çıkarmak gerekiyor. Her şey yanlış geliyor önümüze, kitap alıyorsun okuyorsun aynı anda hem doğrular hem yanlışlar var. Nasıl ayıklayacaksın ? Ayıklamadan olmuyor, kullanamıyorsun.
Bu yemek tarifine benziyor. Önerilen ,beğendiğimiz, tattığımız bir yemek tarifini yapmak istediğimizde aynı lezzette yapabiliyor muyuz? Yapıyoruz , yemek oluyor ama farklı lezzette ya da berbat! Yirmi kere yaptıktan sonra yemek yemek oluyor.
Bu yüzden, bu özgün çalışmaları yine senin özgün olarak yapman, doğru çizgileri çizmen ,kendinle ilgili çalışmaları devamlı yapman gerekiyor, kendi güç kaynaklarını sürekli açacaksın, geliştireceksin ki hayatın meydan okumalarına karşılık verebilesin ve sen de ona meydan okuyabilesin.
Bu öyle, eksi düşüncelerle, oradan buradan, bölük pörçük kopya şeylerle olmuyor. Onu kişi kendisi bulacak, önce kopya etse de sonra kendi ihtiyacına göre düzeltecek, düzenleyecek, yenileyecek ve iç dünyasını ayakta tutacak. Bana, bunlar bunlar lazım diyecek.
Yani, her şey kendinde başlıyor ve duygularımız da her zaman gerçekler değil, Hayata ve olaylara bakışımız duygu durumumuzun iniş ve çıkışlarını etkiliyor. Çoğunlukla duygudurumumuzu yükselttiğimizde mutluluk halimiz değişiyor ve herşey yolunda gözüküyor. Bunun ölçeği de kendimizi istismar etmemek, duygudurum tedavisi yapmak ve iyi hissetmek için çaba göstermek…
Zira, her şey yolunda diye bir şey yok ! Çünkü, herşey yoluna giresiye kadar beklersen ,vezir rezil oluyor.O zaman, kimseyi takmadan karar vermek, yapmaya devam etmek ve sadece kendimizi iyi hissetmeyi sürdürmek var.
Firdevs Ersoy
Editörün Notu: Bold harfli cümleler üzerinde dikkatli olarak düşünülmesini öneririm.