Mentorluk, Koçluk, Yaşam Koçluğu ve Öbür Dünya koçluğu
- Son Güncelleme: Pazar, 16 Ekim 2011 16:35
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 8938
Mentoring, Coaching, Life Coaching and Coaching for Other Life
Basketbolcuların hayatını anlatan bir dizi de koçluk kavramı Türkiye'ye girmişti yıllar once. Coach kelimesi bir yerden başka bir yere ulaşmayı ifade ediyor. Amerika'da Greyhound otobüslerinin üzerine Coach yazar. Oturararak bir yerden bir yere ulaşmak. Trenlerde de koltuklu vagonlarda da Coach kelimesi kullanılır.
Coach Kelimesi herhalde achievement kelimesinin kısaltılmış hali ile co kelimesinin birleşiminden oluşmuş gibi geliyor. Co-achivement. Birlikte ulaşmak. Otobüse bindiğinizde de otobüsle birlikte oraya ulaşabilirsiniz. Böylece birlikte ulaşmış olursunuz. Takım sampiyon olduğunda Coach'ta takimin alacağı primlerden yararlanacak hatta daha fazlasını alacaktır. Ancak futbolculara herşeyi öğretti iseniz ve iyi bir koç iseniz, İsviçre Türkiye maçında çıkan olaylar neden çıkmış olabilir ? Ya da iyi koçların futbolcuları neden saha da sinirlenip kırmızı kart görüyorlar. Zira koçlar ne yaparsa yapsın sahada oluşması ve üretilmesi gereken stratejileri kişinin kendisi, kendisini iyi hissederek üretemedikçe sorun çıkması çok normal sayılacaktır. Bu saha bir şatışcı için satış yaptığı an, bir yönetici içim hemen stratejik karar vermesi gereken bir an, bir tenisci için topu raketle buluşturması gereken bir an veya futbolcunun önüne gelen topu kaleye doğru yönlendirmek için topla ayağını buluşturması gereken bir an olabilir.
Bunlar olamıyorsa o zaman bir yerden bir yere ulaştırıldığı halde ulaştığı yerde kendi başına hiçbirşey yapamıyor demektir. Halbuki kişinin karar vermesi, o ana uygun stratejiler üretebilmesi, kendi kararı ile harekete geçebilmesi ile kaynaklarını kullanabiliyorsa ve kendisini iyi hissedebiliyorsa istediği sonuçlara ulaşabilmek sonucunu ortaya çıkaracaktır.
Ancak mürit mürşit ilişkisinin kolayca kurulabildiği ülkemizde koçluk kavramı giderek zenginleşiyor. Sınav koçluğu, yaşam koçluğu, basketbol koçluğu, şarkıcı koçluğu, sanatçı koçluğu ve aslında bunlardan çok önce varolan ve tarikatlarda yoğun olarak kullanılan "Öbür Dünya Koçluğu".
Bütün bunlar kendi hayatını yönetemediklerini düşünen kişilerin karar, motivasyon, yönetim stratejilerini bir müddet başkalarının eline bırakması anlamına da geliyor olabilir.
İbrahim Tatlıses'in önünde diz çöken ama mikrofonu da garip bir biçimde tutan Ferhat Güzel'in "şarkıcı koçu" olması koçluk kavramı üzerine herhalde çok olumlu etki yapacaktır. Yarışma programında oluşan jüriler de "koç" sayılabilir. Bu konuda çok sayıda isim de sayılabilir. Onlar da şarkı söyleyen kişilere şarkılarını söyledikten sonra neler yapsalardı daha iyi olabilidi diye ilginç yorumlar yapmaya çalışıyorlar. Buna da herhalde "coaching after act " denebilir, "sonra koçluğu".
Kişinin bu dünyadan nasıl yaşarsa, öteki dünyada nelere sahip olacağını ve nereye gideceğini söyleyen kişilere de bunun anlamlandırılabilmesi için "Öbür Dünya Koçu" diyebiliriz. Bu modeli kullanan bazısı Türkiye'de, bazısı New Jersey'de çk sayıda "öbür dünya koçu" olduğunu biliyoruz.
Bütün bunlar ise değişimi sağlamayacağı gibi bu hizmeti alan insanların hayatlarının yönetimini başkalarına bırakmayı farkında olmadan sağlayacak sonuçları ise çok sornra ortaya çıkacaktır. "Ben nerde yanlış yaptım" şarkısının sözleri sevilir ve şarkı dinlenir hale gelecektir.
Halbuki olması gereken kişinin kullandığı stratejilerinin neler olduğu, bunların hayatta yaşanan hangi tecrüblerden kaynaklandığının farkedilmesidir. Bu ise hem zihinsel süreçleri, hem beynin "İçeriksiz Düşünme Modelini", değişime direncin nedenlerini, gelecek planlanmasının içeriksiz olarak yapılabilmesini öğretebilmektir. Konfeksiyon giyebilirsiniz, butikten giyinebilirsiniz, terzide elbise diktirebilirsiniz. Bunlar da üzerinizde oldukça güzel durabilir. Ancak bunu hayat için yaptığınızda istediğiniz sonuca ulaşmanız kolay olmayacaktır. Kendi elbisenizin kumaşını sizin örmeniz veya seçmeniz, sizin biçip dikmeniz ve sonra kimse ne diyecek düşünmeden kendinizi iyi hissederek giyebilmenizdir. Bu yapılabildiğinde sonuç düşündüğünüzden çok daha farklı olabilir.
Zira bu yaratıcılığınızın önündeki engelleri kaldıracak, kaynaklarınızı kullanmanızı sağlayacak ve sizi istediğiniz sonuçlara istediğiniz zamandan daha önce ulaşmanızı sağlayacaktır.
Bu yapılmadığında kendiniz tepki göstermek yerine tanıdığınız bir kişiden yardım istemek ve onun aracılığı ile sorunlardan kurtulmak isteyebilirsiniz. Bu da istediğiniz sonucu yaratsa da kendinizi iyi hissetmenizi engelleyecektir.
Bir de "inner child" kavramını yanlış ve çoğul olarak "İçimizdeki Çocuk" olarak tercüme eden kişilere de şu tavsiyem olabilir. "İçimizdeki Koç" adında bir kitap yazabilirler, zaten farkında olmadan oluşmuş ayrışmayı (dissociation) biraz daha etkili hale getirebilirler.
"Ne koçlar gördüm içinde mentor yok, ne mentorlar gördüm içinde koç yok" diye söylerdi, herhalde bu devir de yaşasaydı, 800'üncü doğum yılını kutladığımız Mevlana.
Cengiz Eren http://www.erenlp.com