Milli Takım Teknik Direktörler ve Büyük Sözler
- Son Güncelleme: Pazartesi, 21 Ocak 2013 09:12
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 4960
Milli TakımTeknik direktörlüğü önemli bir görev. Ülkeyi temsil edecek ve çok önemsenen futbol içeriğinde ise daha da önemli. Zaten Milli takım dendiğinde öncelikle futbol akla geliyor. Milli Takım teknik direktörleri ise maçlardan önce veya sonra önemli cümleler söyleme zorunluluğu hissediyorlar. Büyük teknik direktör olmak için büyük sözler söylenmeli diye hissediyorlar olsa gerek.
Yenilmekten korkmuyoruz ama nefret ediyoruz
Korkaklar hergün, cesurlar bir kere ölür.
Zirveye çıkmak için yetenek, zirvede kalmak için karakter gereklidir.
sözleri Fatih Terim'e ait. Bu sözlerden sonra başarı gelmediği gibi futbolcular ve kamuoyu üzerinde etkileri. Futbolcular, nefret, ve ölüm duygularını sürekli olarak yaşadıkları için başarılı olamıyorlar. Diyeceksiniz ki sadece bu sözlere mi bağlı. Tabii değil ama bu sözleri doğru kabul edip söyleyen kişi, başarısız olması durumunda aynı duyguları yaşıyor. Yenilmekten nefret ediyorsanız yenilmeniz çok kolay. Zira hep bir yenilme korkusu zihninizde varolacaktır.
Kokrkaklar hergün Cesurlar bir kere ölür cümlesi de sadece ölüm içerinde kalındığını gösteriyor. Bu cümleyi duyan kişiler korksalar da, korkmasalar da öleceklerini bileceklerdir. Futbol içeriğine ölümü taşıdığınızda ölürsünüz (yenilirsiniz) ve tribünlerde ölümlere neden olabilirsiniz.
Milli Takım teknik direktörlerinden Şenol Güneş'i sözleri de ilginç. Aşağıda okuyacağınız cümle Şenol Güneş'in takımının kolaylıkla hata yapılmasını sağlıyor olabilir.
"Hataları olan maç daha çok keyif veriyor."
Bir lig maçından sonra söyledikleri ile daha da ilginç. Bir teknik direktör olmasına rağmen, ülkedeki bir politikacının, ya da muhalifin verebileceği gibi bir demeç veriyor. Zira kendisi bu adaletsizliği yaşamış durumda. En başarılı olduğu zamanda, Milli Takım dünya kupasında üçüncü olduğunda hemen görevden alınmıştı. Bu adaletsizliği unutamamış görünüyor ve aşağıdaki cümleleri söylüyor.
''Futbolun olması için adaletin ve barışın olması gerekiyor. Özellikle barışın olmadığı bir adalet olmaz. Adalet ararken barışı da kaybedeceğimizi düşünüyorum. Şu anda tehlikeli bir gidişteyiz''
Fatih Terim, Orduspor maçı yenilgisinden sonra ''Bazen mağlubiyetler sizi çok önemli başarılara götürebilir. İnşallah bu da onlardan biri olur'' diyerek, aslında umutlarını azalttığını ve bunu inşallahlara bıraktığını gösteriyor. Çok umutlu olduğunu söyleyebilmek mümkün değil gelecek için. Zira yukarıda cümlelerde de gördüğümüz gibi başarısızlık onu çok etkiliyor.
Abdulla Avcı da Macaristan mağlubiyetinden sonra " Ne zaman öleceğimizi bilemeyeceğiz ama nasıl yaşayacağımıza biz karar verebiliriz" diyerek yine futbolu ölüm içeriği ile birleştirmiş durumda. Zaten br veya en fazla iki maç sonra Brezilya hayalinin öldüğünü göreceğiz.
Teknik direktörler böyle büyük olduğunu düşündükleri ama aslında yanlış olan cümleler yerine kendi duygularını net olarak, kendi kelimeleriyle ifade edebilseler cok daha güzel olur.
Dil gerçekten çok önemli. Olumlu ya da olumsuz motivasyon yaratabilir. Bu gücün ne olduğunu anlamak için dil konusunda bilgi sahibi olmalılar, hem teknik ve hem de lingustik açıdan.
Ama Önce Esop'un Dil Masalını okumaları çok yerinde ve güzel bir başlangıç olabilir.
Hayattan yılan ve içine kapanan bir kişiyi dil ile kapandığı yerden çıkarabiliriz.Bu cümlenin bir motivasyon cümlesi olduğu farkedilmeli.
" Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Yılmayan zaten dışarıda keyfini çıkarıyordur."