Ağlamanın Anatomisi
- Son Güncelleme: Salı, 29 Mayıs 2018 14:37
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 12734
Gözyaşı ve Ağlamak
Ağlamak, neden ağlarız? Ağlayınca neden rahatlarız? Ağlamanın zihinsel süreçleri.
Ağlamak. İnsan hayatındaki önemli eylemlerden birisi. Gözyaşı ve su bağlantıları ilginç şekilde kurulabilir. Ağlamak insanın ilk öğrendiği eylemlerden birisi belki de. Çıktığı sessiz ortamdan aşırı gürültü olan ortama geçiş ve poposuna yediği ilk tokat bu eylemi gerçekleştirmesini sağlıyor.
Daha sonra ağlamak bir iletişim aracı olarak kullanılmaya başlıyor, çocuğun hayatında. Karnı acıktı mı ağlıyor, altı kirlendi mi ağlıyor, kötü hissetti mi ağlıyor, korktu mu ağlıyor.
Cem Karaca'nın şarkısı da böyleydi. Doğarken ağladı insan, bu son olsun bu son. Ama insan hayatında bu yapı başka şekillerde devam edecektir.
Tarihte Gözyaşı
Eski Isparta'da çocuklar dünyaya gelince ağlanırmış, doğum gerçekleştikten sonra. Şimdi ise herkes. Sağlıklı bir doğum olduğu için ve aileye yeni bir birey katıldığı için. İsparta'da gözyaşı gelecekte yaşayacağı kötü durumlar için dökülürmüş, gözyaşları.
Ağlamak, Şiddet ve Değişim
İleriki yaşlarda ise, ağlamak çaresiz kalınan durumların ifadesi olarak açıklanabilir. İstemediği bir durumla karşı karşıya kalmak gözyaşını ortaya çıkaracaktır. Anne babadan yenen bir tokat, bir odaya hapsedilmek, tacize uğramak, öğretmenin kızması veya dövmesi, zayıf not almak, arkadaşlarından ayrılmak, oturduğu şehirden ayrılmak, sevgilisinden ayrılmak, eşinden ayrılmak, yakınların kaybı ve bunun gibi sayılabilecek binlerce olay ağlamanın farkında olmadan başlamasını sağlıyor.
Çok sevindiğinde Ağlamak
Kişi çok sevindiğinde de de ağlıyabiliyor çok üzüldüğünde de. Hatta çok güzel bir sevişme ve ulaşılan derin orgazm sonrasında bile hüngür hüngür ağlayanlar olduğu yazıyor kitaplarda. Aşırı şekilde ve uzun süreli olarak gülmek de zihindeki kapakları açabilir, bu durumun hemen ardından şiddetli bir ağlama krizi ve gözyaşı dökümü başlayabilir.
Gülmek
Gülmek gibi, ağlamak da farkında olmadan ortaya çıkan bir eylem. Birden başlıyor ve daha sonra gözlerden akan gözyaşları. Bazen bir damla gözyaşı, bazen sular seller gibi dökülen gözyaşları, bu da duruma göre değişecektir. Kalabalık içinde ağlamak kolay değil, o yüzden bu eylemin yalnız başına gerçekleştiği durumların daha fazla olduğu söylenebilir.
Şarkılar ve Ağlamak
Bu konuda çok sayıda şarkı da yazılmış durumda.
Ağlama değmez hayat
Ağlamak Ayıp Değil, saklama göz yaşını,
Ağlıyorum yine,
Sen Ağlama dayanamam, ağlama gözbebeğim sana kıyamam
hemen aklımıza geliverenler.
Ağlamak da aşk gibi, ayrılık gibi, insanın ortak eylemlerinden birisi. Bu yüzden çok şarkı yazılıyor ki, insanların duyguları ile harekete geçirilsin ve şarkılar dinlensin. Genellikle şarkılar kişinin zihninde bile kendisine açıkça ifade edemediği durumlar üzerine yazılıyor. Hem de bir çok konuda. Aşk, ayrılık, hüzün, kayıp ve bunun gibi konular.
Kadınlar Ve Erkekler
Kadınlar daha kolay gözyaşı döküyorlar ve ağlıyorlar. Erkeklerin ise bunu yapması kolay değil. Erkekler ağlamaz diye Nilüfer'in bir şarkısı vardı. Aradaki fark kadınların duygularını daha kolay ifade etmeleri ve değişime erkeklerden daha az direnç göstermeleri. Bu yüzden hayatlarının herhangi bir anında kadınlar erkeklerden çok daha kolay değişimi gerçekleştirebiliyorlar. Erkekler ağlayamadıkları ve duygularını ifade edemedikleri için kadına şiddet bu kadar artmış durumda. Ağlayabilselerdi şiddetin azaldığını görecektir.
Aşırı şekilde ve uzun süreli olarak gülmek de zihindeki kapakları açabilir, bu durumun hemen ardından şiddetli bir ağlama krizi ve gözyaşı dökümü başlayabilir.
Ancak bugünkü bilgilerimin ışığında kolaylıkla şunları söyleyebilirim. Ağlama ortaya çıkmadan önce zihindeki kapakları çağrışım ya da fiziksel yolla açacak bir sebep olması gerekiyor. Anlatılan bir hikaye de olabilir, yenen bir tokatta olabilir, sevgiliyi, ya da eşi başka biri ile görmek de olabilir, beklenmedik şekilde isten atılmak veya istenmeyen bir başarısızlık olabilir.
Zihinsel Kapaklar ve NLP
Yaşanan bu durum kişi farkında olmadan geçmişte yaşadığı tecrübelere ait kapakları açmeye başlar. Bu kapaklar açıldığında ortaya çıkan duygular çok yüklü ve ağır ise, zihin bu duyguların etkisini ortadan kaldırmak için gözyaşını ortaya çıkarır. Katılaşma hali hıçkırarak nefes almaya döner, gözlerden yaşlar süzülmeye başlar. Bu ortaya çıkan duyguların bir müddet sonra etkisini kaybetmesini sağlayacaktır.
Bu anlamda ağlamnın rahatlamak olduğunu söyleyebiliriz, kolaylaylıkla. Ağladım rahatladım diyen çok sayıda insan var.
Ancak ağlamak kapakların kapatılması anlamına da geldiği için "razı" olma süreçlerini de başlatacaktır. Bu anlamda ağlamak razı olmaktır da denilebilir.
Zihinde çok sayıda kötü hissedilen an varsa, gözyaşı o kadar çok olacaktır. Bu doğrudan çocukluğundan bugüne kadar yaşadıkları ile ilgili olan bir durumdur. Çağrışım yolu ile yaşanan dolayısı ile açılan zihinsel kapaklar gözyaşı ile kapatılır.
Gözyaşı bazı tecrübelerde görülmektedir ki, cinsellik yaşandığında da ortaya çıkabilir. Kişi beklenmedik şekilde bir orgazm yaşıyorsa, ardından yoğun bir ağlama süreci ve gözyaşı da ortaya çıkabilir. zira beklenmedik bir orgazm da kapaklarıçabilir ve kişi bu kapakları kapatmak için farkında olmadan gözyaşı dökecektir.
Bu anlamda u çok önemli, ağlayarak rahatlanabildiği gibi, temizlik yaparak, denizi seyrederek, yağmurda dolaşarak da rahatlanabilir. Su bizi rahatlatır. Ancak değişimi ortaya çıkarmaz. Su akar deli bakar atasözümüzde, suyun bir deliyi bile sakinleştirdiğine dair bir delil sayılabilir.
Çözüm ise zihnin kötü tecrübeler ait duygulardan temizlenmesi ve bunların yarattığı stratetejilerden kurtulmak veya daha açıkçası Zihinsel Detoks programına katılmak gerekebilir.
Yoksa gözyaşı artarak devam edecek, ağlanmadığında sevdiklerine karşı aşırı tepkiler artarak devam edecektir.
Cengiz Eren
NLP Uzmanı ve Eğitmeni
İlgili linkler:
- Zihinsel Detoks Programı
- Cin Çarpması
- Cinsellik Orgazm ve Zihinsel Detoks
- Yaşananlar Yaşatılanlar ve Stratejiler
- Terkedilmişlik Duygusu ve Stratejiler
- Stratejiler ve Sonuçlar