Ben Bir Ağacım
- Son Güncelleme: Çarşamba, 16 Ekim 2013 18:24
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 3942
Önce Can Yayınları, sonra İletişim ve şimdi de Yapı Kredi yayınları.
Orhan Pamuk, Ben bir Ağacım Kitabını Yapı ve Kredi Yayınlarından çıkarmış, 2013 yılında çok eskilerden bildiğimiz Doğan Kardeş dergisinden adını alan Doğan Kardeş kitaplığından.
Ben Bir Ceviz Ağacıyım Gülhane parkında yazan Nazım Hikmet ve Ben Bir Ağacım diyen Orhan Pamuk. İzleyen, gözleyen ve bunları cümlelere aktaran ağaçlar.
Kitabın arkasında yazan not şaşırtıcı. "Bu kitapta şimdiye kadar yazdığım sayfalardan en kolay anlaşılabilir ve en güçlü olanlarını seçmeye çalıştım". Yayınlanmadan önce kitaptaki bölümlere ilaveler yapılmış, eklenmiş, değiştirilmiş ve çıkarılmış bölümlerde olduğu ifade ediliyor.
Önsözde yazan bir cümle oldukça açıklayıcı "Romancılık, insanın kendi hayatından başka birinin hayatı gibi, başkalarının hayatından kendi hayatıymış gibi sözedebilme hüneridir." Orhan Pamuk'un yazarlık ve romancılık hakkında çok sayıda tanımı olduğunu biliyoruz.
Bu cümleler oldukça önemli. Zira ilk cümlede en kolay anlaşılabilir olanların seçilmiş olması kendi kitaplarının (türkçe'de) okunmasının zor olduğunu kendisi de ifade ediyor. Diğer cümle ise aslında çok yaşadığı bir durumun ifadesi olsa gerektir. Orhan Pamuk hipnotik dil motiflerini yazarken gerçekten iyi kullanıyor. Bir temsil sisteminden diğerine geçerken, çağrışımlar yolu ile kişinin zihnindekileri de ortaya çıkarıyor, bildiklerini hatırlatıyor. Okur böylece hayal dünyasında mı, yoksa kendi geçmişi ile yüzleşiyor farkına varamıyor. Ancak geçmişte yaşadığı tecrübeler çok kötü ise kitabı okumayı bırakıyor, acı duyacağı çağrışım ve hatırlamaları istemediği için.
Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı, Öteki Renkler, Kar, İstanbul Hatıralar ve Şehir kitaplarından bölümler var. Bir de Kafamda bir Tuhaflık kitabından bir bölüm var ve bu kitap 2014 yılında yayınlanacak olduğu yazılı.
Bu hikayelerde ve kurmacalarda Orhan Pamuk'u bulmak mümkün. Ama en çok "Anne ve Babamın kaybolmaları" bölümünde gerçekten kendisi var. Aile içi kavgalar, anne ve babanın evden uzaklaşmaşları, Annenin herşeyi paylaştığı ağabey ve Orhan Pamuk'un hissettiği yalnızlık. Daha sonrasında evde hissedilen yalnızlık sokağa ve okula taşıdığında eşiğe geçiş süreci başlamış olabilir. Böylece yalnız kalmamak için yalnız kalmak stratejisi onu yazmaya yöneltecek ve sürekli olarak yazacaktır. 2013 yılı Nobel ödülünü alan yazarın söylediği cümle ilginç ve açıklayıcıdır. "Yazmayı bırakıyorum, artık yalnız kalmak istemiyorum". Bu cümle söylendikten sonra Nobel alınması daha da ilginç sayılabilir.
Dış dünyayı seyreden, farklı gözle bakan ama bulunduğu eşikten sadece yazarken çıkabilen Orhan Pamuk yazmaya devam edecektir. Yazarlıkta çok parlak bir kariyer ve Nobel ödülü alarak elde ettiği sonuç kendisini ülkesinden de koparmıştır.Nobel ödülü aldığı halde ülkesinde yeteri kadar takdir edilmemiş ve tepki toplamıştır.
Sitemizde Nobel ödülü alırken yaptığı konuşmada, yazarın ne yapması gerektiğine dair bilgiler ve yorumlar yayınlanmaktadır.
Orhan Pamuk'un ressam olma isteğini de kapağında yansıttığı Ben Bir Ağacım kitabını okumanızı tavsiye ederim. İçinde özellikle kendisi hakkında çok fazla bilgiyi bulabilmeniz mümkün.
Şöyle bir kurmaca bir hikaye de yazılabilir, tabii ki. Evde ve okulda yalnızlık hisseden çocuk daha sonra yazmaya başlamış, önce ülkesinde sonra da dünyada okunur hale gelmiş. Kendi ülkesinde kitaplarını okuyanlar zorlanmışlar, çünkü kendilerinden parçaları kitapta bulabiliyor ve yazarın kendilerine acı vermek istediğini hissediyorlarmış. Yabancı okurlar ise yazılanları içselleştirmedikleri ve sadece hayal edebildikleri için yazarı daha çok seviyorlarmış. Gel zaman, git zaman, yazarın ünü artmış ve çok büyük bir ödül kazanmış. Ödül kazandığında güzel bir yazı okumuş ödül töreninde. Bütün dünya bu ödülle çalkalanmış. Kendi ülkesinde bu ödüle layık görülen ilk yazar olmak, Fatih Terim'in UEFA kupasını almasından daha önemliymiş.
Yazar ödülü aldıktan sonra annesine gidip, büyük bir ödül kazandığını anlatmış ve onunla paylaşmak istemiş. Annesi öyle bir cümle söylemiş ki, yazar kendisine bir kaç kitap daha yazdıracak enerji mi? diyelim, şaşkınlık mı? diyelim, acı mı? diyelim, karmakarışık bir duygu yaşamış. Cümlenin ne olduğunu bakalım Kafamda Bir Tuhaflık var isimli kitabında görecek miyiz?.
Cengiz Eren
http://www.erenlp.com