NLP Bakışı ile Yazılı ve Sözlü İletişim
- Kategori: Yazılar Yorumlar
- Son Güncelleme: Salı, 14 Temmuz 2020 16:08
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 5957
İletişim giderek zorlaşıyor ve yoğunlaşıyor. Her an, çok farklı içerikler için iletişim halindeyiz, çevremizdeki insanlarla. Büyük bir hızla gelişen bu modelde yazılı ve Sözlü mesajlarda yapılan hatalar iletişimi bozacaktır. Yazılı iletişim ise, giderek yaygınlaşıyor.
Yazı ile iletişim kuran herkes yazar oluyor aslında. Mesajlar kaydoluyor ve defalarca okunabiliyor. Bu ise başka sorunları ortaya çıkarıyor. Bunlardan bazı örnekler. Kısa cümlelerle iletişim kurmak yerine, doğru yapılanmış cümleler kurmak iletişim seviyenizi yükseltecektir.
Naber?
Zaten doğru şekilde sorulduğu zaman insanın kafasını karıştıran "Ne haber" sorgusunun
kısaltımış hali daha da kötü. "Ne haber" sorusuna önceden "haberler bitti hava durumu
başlıyor" cevabı verilirdi.
Kimsin?
Tanımadığınız ya da tanıyamadığınız kimseye böyle bir soruyu sormanız çok ayıp. Tanıyamamışsanız, soruyu "kiminle görüşemiyorum" ya da "tanıyamadım" kelimeleri daha yerinde olur. Ancak aradığınızda adınızı söylememek de böyle bir soruya muhatap olmanızı sağlayabilir.
Seninle konuşmalıyız?
Bu herhalde sorulacak en garip sorulardan biri. Zaten konuşuyor yada yazışıyorsunuz. İletişim başlamış durumda. Seni görmek istiyorum ve benzeri cümleler daha yerinde olur.
İyidir
Naber sorusunun yanlışlığı kadar, verilecek iyidir cevabı da yanlış sayılabilir.İyi olan kim, nesne mi? madde mi? hayvan mı? belirsiz. O yüzden böyle bir cevabı kullanmamanız tavsiye olunur.
Sana ya da Size geri döneceğim.
Şimdi hangi durumdasınız, neden aradığınız kişiye arkanızı dönüyorsunuz?, ya da neden
dönüyorsunuz? Siz döner misiniz? Ne zaman arayacağınızı söylemek en doğrusu. Böyle bir cevap aldıysanız, Yahya Kemal'in "Dönülmez akşamaın ufkundayız vakit çok geç" şarkısını dinleyebilirsiniz. Sizi bir da aramayacaktır.
Yazdığım okudun mu?
Mesaj yazıp ilet tuşuna bastığınızda gönderdiğiniz kişinin telefonuna bir kaç saniye
sonra iletilecek ve iletildiği de size de bildirilecektir. Böyle bir soru sorduğunuzda "okuyamadım, okuma yazma bilmiyorum" cevabı alabilirsiniz. Mesajınızı okuyan kişi, bir önceki mesajınız konusunda size cevap vermek istemiyor olabilir.
Bir soru sorabilir miyim?
Bu soruya verilecek evet cevabı ikici soruyu getirse de, aslında verilmesi gereken cevap şu olmalı idi. "Evet sorabilirdiniz ama bu soruyu sorduğunuzda bir soru sormuş oldunuz. Bu yüzden soramazsınız." Bu cevabı verdiğinizde karşı tarafın yüzünü düşünün.
Peki
yazılı ve sözlü mesajlarda tehlikeli kelime Peki. Karşı taraf bu mesajı aldığında farkında olmadığı bir tehdit hissedecektir. Peki evet anlamına geldiği gibi, "görürüz bakalım" gibi bir alt mesaj da taşıyabilir. Bu ise iletişimde bulunduğunuz kişiyi rahatsız edecektir.
Yazılı ve sözlü iletişim kolay değil. Yazılı iletişim yazılanların tekrar okunmasından ortaya çıkacak farklı algılamalar daha tehlikeli. Büyük bir hızla yazarken kendiniz hakkında çok fazla bilgi veriyor olabilirsiniz. Bu yüzden gönder tuşuna basmadan önce tekrar okumalı,sizi rahatsız edecek anlam ve sonuç içeren kelimeleri ortadan kaldırmalı ya da cümleleri değiştirmeli, ve karşı tarafı üzüp üzmeyeceği de düşünülmelidir. Tabii bir de işin hukuki tarafları olabilmesi söz konusu. Bir mesajınızla ilgili savcılıktan bir kağıt size ulaşabilir.
Mesaj yazarı olmak da kolay değil aslında.
Cengiz Eren
31.07 2015
Yorumlar kısmına yazacağınız duymak ya da görmek istemediğiniz mesajlar yeni yazının konusu olabilir. Yorumlarınızı bekliyoruz.