Cesaret mi? Esaret mi? NLP Köşe Yazısı
- Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Ocak 2017 14:31
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 2623
Gazete, televizyonlarda ve web sitelerinde son dakika , flaş flaş , şok, şok yazan haberleri okudukça içimiz biraz daha daralıyor ve sıkılıyoruz. Gözlerine far tutulmuş bir tavşan gibi izleyici olarak devam ediyoruz hayatımıza. Donup kalmak duygu hissedemediğimiz durumları ifade ediyor.
En son terör saldırısını duyduğumuzda, donup kaldık. Doktorlarımız hemşirelerimiz harekete geçtiler hemen, görevli olmasalar bile koştular hastanelere ve görev yaptılar. Kendilerine teşekkür buradan ediyorum.
Yaşadığımız olaylardan dolayı korkuyor, siniyor ve ürküyorsak ve yaşadığımız hayatın ritmini bu yüzden değiştiriyorsak, terörün istediği sonuca ulaşmasını da sağlıyoruz demektir. Teröre karşı tavrımızı koyarken, barış umudunun da devam etmesi önemli. Güzel günler yaşamayı istemeli ve düşünmeliyiz, ben yaşayacağımıza inanıyorum.
Buna cesaret etmemiz çok önemli. Zira “cesaret” kelimesinden C harfini kaldırırsak, kelime “Esaret” şekline dönüşecektir. Cesaretle teröre karşı gelmek, cesaretle barış istemek ve cesaretle hayata devam etmek. Esaret bize göre değil. Bir kişinin, bir kurumun, bir insanın fiziksel ve zihinsel esareti altına girmek hayatımızda olmasın.
Çok sayıda krizi arka arkaya yaşıyoruz ama Türk insanının önemli özelliklerden biri krizde performansının artması. Bu yüzden yaşanan krizleri kolaylıkla atlatabiliyoruz. Bu krizleri atlattıktan sonra normal zamanlarda da benzer çalışmayı gösterdiğimizde kriz yaşamayacağımızı düşünüyorum.
Yaşanan olaylar çok sayıda hepimizin duygularını, zihnimizi etkiledi. Kayıpları olanların ise hayatları eskisi gibi olmayacak. Acı yerine umudu, korku yerine cesareti koymaya başladığımızda düşündüklerimiz gerçekleşecektir.
Karar ise her zaman size ait.
Cengiz Eren
NLP Uzmanı ve Eğitmeni
Posta Gazetesi eklerinde yayınlanmıştır.