Trafik Trajik, Trajik Trafik
- Son Güncelleme: Pazar, 16 Ekim 2011 17:25
- Cengiz EREN tarafından yazıldı.
- Gösterim: 5973
Trafik kazalarının önlenmesi hakkında yeni kanunlar, yeni tasarılar, yeni cezalar gündeme geliyor. Bunlar trafik kazalarını önleyebilir mi? Bana göre yükseltilen cezalar bile trafik kazalarını önlemeye yetmez gibi geliyor. Nedeni ise trafik kazaları ile fizik arasındaki bağlantıların kurulmamış olmasından kazalar olmaya devam edecek, cezalar ne kadar arttırılsa arttırılsın. İngilterede 1800 yıllarda hırsızlığı önlemek için konan idam cezalarının hırsızlığın artmasını engelleyemediği gibi.
Fizik ile trafik kazalarının bağlantısı nasıl kurulabilir, hiç düşündünüz mü?
Yüz metreyi en hızlı koşan atlet 9,9 saniyede koşmakta. Bunun anlamı ise şu. Saniyede yaklaşık 10 metre koşmakta. Saniyede 10 metre koşan bir insan saatte 10*60*60= 36.000 metre yani saatte 36 kilometre koşabilir, bu pek mümkün olmasa da. Daha doğrusu insan vücudunun doğal olarak dayanabileceği hız 36 km/saat. Bunun üstündeki her hız insan hayatı için tehlikeli. Buna yakın hızlarda koşarken düştüğümüzde bile vücudumuz zarar görmekte ve dizlerimiz kanamakta veya bir yerlerimiz kırılmakta.
Peki saatte 120 kilometre hızla giden bir arabanın içinde bulunan insan saniyede 33 metre yol katetmekte. 70 kilo ağırlığındaki bir insanın taşıdığı enerji ise 70*33= 2.121 kg.m/saniye, bunu biraz açmak gerekirse 2.121 kilogramlık ağırlığı saniyede 1 metre hızla, veya 3,6 km/saat hızla- ki buda insanın normal yürüme hızına çok yakın bir hız- hareket ettirmekle eşdeğer. Bunu durdurmak için bu kadar bir karşı enerji gerekmekte. Kısaca söylemek gerekirse 70 kglık bir vücut 120 km hızda 2 tonluk bir ağırlığa dönüşmekte.
180 km hızla giden bir araç saniyede 50 metre katetmekte. 70 kglık bir vücut ağırlığı 70*50= 3500 kg.m/sn enerji taşıyan bir cisme dönüşmekte. İnsanların hızlandıklarında kendini büyümüş hissetmeleri de bundan kaynaklanıyor. Aşırı baskı ve stres altında kalan insanlar, bunu kontrol edemediklerinde, ya şişmanlıyorlar yada aşırı hız yapıyorlar. Aynı şekilde 3500 kiloluk bir ağırlığı yürüme hızında taşımakla eşdeğer, yukarıdaki örnekte olduğu gibi.
Peki 1000 kglık 2 kişi taşıyan bir aracın 120 ve 180 km/saatlik hızlarda yüklendiği enerji ne olabilir. (1000+70+70)*33= 37.620 kg.m/sn 180 km/saatte ise 1140*50= 57.000 kg.m/sn olmakta, kısaca 37 ve 57 ton diyebiliriz. Bu enerjinin bizim kontrolumuz dışına boşalması halinde - kaza olduğu zaman- tabi ki, kolayca ölmekteyiz. Bu karşımızda hiçbir enerji taşımayan duran bir cisme çarptığımızda ortaya çıkan bir durumdur.
Peki karşımızda 10tonluk ve 70 km hızda gelen bir kamyon olursa ve buna çarparsak ne olur?
70 km hızla giden bir kamyon yaklaşık 20 metre/ saniye hızla hareket etmekte. 10.000*20= 200.000 kg.m/sn lik enerji taşımakta. 10 tonluk kamyon yürüme hızında 200 tonluk bir ağırlık haline gelmekte. Bu hızda bir kamyon ile 120 km hızla giden bir araca çarpıştığında 200.000+37620= 237.620 lik toplam enerji birden kaybolmaya, enerjinin sakınımı prensibine göre bunu taşıyan araçlar üzerinde boşalmaya çalışmakta ve bu gerçekleşirken aşırı enerji baskısı altında kalan araçlar ve insanlar zarar görmekteler.
Biz genellikle vücudumuzun taşıyamayacağı şekilde aşırı enerji karşı karşıya kaldığımızda zarar görmekteyiz. Elektrik çarpmalarında aşırı elektrik enerjisi, vücudumuza gelen bir kurşunun taşıdığı kinetik enerji, yüksek bir yerden atlarken veye düşerken yerçekimi ivmesinin bize kazandırdığı enerji, bıçağın cildimize hareketli şekilde keskin tarafının dokunması ile aktardığı enerji, aşırı ısı enerjisi, aşırı ışık enerjisi, antenlerde ve cep telefonlarındaki manyetik enerji aşırı olduğu takdirde bize zarar vermekte.
Fizik dersi okurken trafik kazaları ile hareket ve enerji bağlantısı kurulmadığından bizler bu konuları bilmekte ve bilgiyi davranışlarımıza aktarmadığımız için, Arşimed kanunu bildiği halde boğulan insanlara dönmekte ve TRAFİK TRAJİK hale gelmektedir. Coğrafya kitaplarında yazan Türkiye birinci derecede deprem bölgesidir bilgisini davranışlarımıza aktaramadığımız ve kendimizi düşünmediğimiz için gördüğümüz zararlar gibi.
Kendinizi önemsediğinizde, gideceğiniz yerin, randevunuzun, yaptığınız hızın sizden daha önemli olmadığı durumlarda sorun olmadan istediğiniz yere ulaşabilirsiniz. Ancak bunlar sizden önemli hale geldiğinde veya hız yaparak beyindeki boşluklar doldurulmaya kalkıldığında, o zaman hayat bir kristal vazo gibi kırılarak bomboş bir hale gelebilir.